Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SAİT GÜRSOY

Covid-19’un gölgesinde akademik yıl

Covid-19 salgını ülkelerin, kurumların, ailelerin, kişilerin artı ve eksilerini büyüterek karşılarına çıkarıyor. Salgın öncesi güçlü olunan alanlarda hızla yol alınıyor, zafiyetler ise derinleşiyor. Örneğin eğitim alanında EBA'nın varlığı, ülke genelinde Covid-19 sonrasında uzaktan eğitime geçişi kolaylaştırdı. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), yeni eğitimöğretim yılının hazırlıkları için de merkez teşkilatlarıyla birlikte sahada olmaya devam edecek. Covid-19 gölgesinde eğitim sürecini yönetmek kolay değil. MEB'in tüm ülkeyi kapsayacak kararlar alması çetin bir iş. Lakin eğitim dünyasının Ankara'da alınacak basiretli, tutarlı ve net kararlara şiddetle ihtiyacı var. 12 Ağustos'ta Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un açıkladığı kararlar, eğitim camiasının önünü görmesi için bir nebze olsun ışık tuttu. Bu açıklamayı, İELEV Eğitim Kurumları Genel Müdürü Burak Kılanç ile beraber değerlendirdik.
Okullarda 2020-21 eğitim öğretim yılı 31 Ağustos 2020'de uzaktan eğitim ile başlıyor. 21 Eylül'de, Covid-19 ile ilgili vaka sayıları kabul edilebilir bir seviyede olursa (tahminen % 1,8), seyreltilmiş ve kademeli şekilde yüz yüze eğitime başlanabilir. Seyreltmeden kasıt, kampüste ve sınıf içindeki öğrenci sayısının azalması, bu sayede sosyal mesafenin artması. Bunun yapılabilmesi için, okula az sayıda öğrencinin çağrılması gerekiyor. Önceliğin birinci ve ikinci sınıf öğrencileri ile sınav seviyeleri olan 8. ve 12. sınıf öğrencilerine verilmesi tüm kesimlerin ortak görüşü. Diğer sınıfları bir süre daha EBA'ya emanet edeceğiz gibi gözüküyor.

Hijyen şartları ve HES
21 Eylül'den sonra başlayacak yüz yüze eğitim uygulamasında, ders içerikleri ve ders sürelerinin de seyreltileceğinden bahsediliyor. Bu belki devlet okullarından istenilebilir. Ancak, özel okullarda veli beklentilerinin buna izin vereceğini düşünmüyorum. Özel okullar kendi çözümlerini üreteceklerdir. Okullardaki yüz yüze eğitimin sağlık ve hijyen açısından uygun şartlarda yürütülmesi güç ama, imkansız değil. Okulların sokak ve evlerden daha güvenli olması sağlanabilir. Sistematik HES takibi uygulaması da pekiştirici olacak. Ancak burada en büyük sıkıntı, bir öğrenci/öğretmen/çalışan/ servis şoförü vb kişinin covid pozitif olduğunun tespit edilmesi durumunda yapılması gerekenler ve oluşacak kaygı ve paniğin nasıl yönetileceğinin belirsizliği. Bir öğrencinin covid pozitif tespiti durumunda, tüm sınıf arkadaşları ve temasta olduğu diğer tüm kişilerin (servis arkadaşları, öğretmenler vb) 14 gün izolasyona tabi tutulacak olması, okul yönetimlerini oldukça zorlayacak.
Maske takmayanlar, fiziki mesafeye ve hijyene dikkat etmeyenler, sizin yüzünüzden okullar açılamıyor. Uzaktan eğitim ile öğretilir, eğitilemez. Duyarsızlığınızdan dolayı bir kuşağı kaybedebiliriz. Bunlarla mücadele edelim. Duyarsızlığa, duyarsız kalmayalım.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA