Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SAİT GÜRSOY

Okul hayattır

Ülkemizde eğitim gündemi çok hızlı değişiyor. Kovid-19 salgını nedeniyle tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de mart ayının ikinci haftasında alınan doğru bir kararla okullarımızda örgün eğitime ara verilmişti. Salgın devam ederken uzaktan öğrenme araçları kullanılarak öğrenme kayıplarının asgari düzeye indirilmesi için çok büyük çaba gösterildi. Bugün aşamalı ve seyreltilmiş sınıflarla başlayan okulların açılması sürecini ve yüz yüze eğitimin önemini uzun yıllar Türk PDR Derneği İstanbul Şube Başkanlığını yapan Eğitim Uzmanı Alpaslan Dartan ile konuştuk.
Kovid-19 salgını sebebiyle tüm dünyada okullarda uzaktan eğitim yolu ile öğretim faaliyetleri yürütüldü. Bu süreçte öğretmenler de yetiştirdikleri Z kuşağının güçlü olduğu "dijital dili" kısa zamanda öğrenerek zamandan ve mekândan bağımsız bu öğrenme araçlarını uzaktan eğitimleri için kullandılar. Bunu iyi yapıp yapamadıkları tartışılabilir ama yoğun bir çaba gösterildiğini kimse inkâr edemez. Yakın zamanda Avrupa ülkelerinin tamamına yakınında okullar tüm kademe ve sınıflarda yüz yüze eğitime başlamıştı, bir süre önce belirli seviyelerde biz de yüz yüze eğitime başladık.
Tecrübe gösterdi ki uzaktan eğitim tek başına yüz yüze eğitimin yerini tutmuyor. Öğrenci ile öğretmen arasında güçlü bir bağın kurulamadığını, iletişimin zayıfladığını ve uzaktan eğitimde herkesin eşit olanaklara sahip olmadığını artık biliyoruz. Yüz yüze eğitimin okul öncesi ve ilkokul çocuklarının sosyal ve duygusal gelişimlerine olan olumlu etkilerini ya da sınava girecek gençlerin akran iletişimine ve yüz yüze eğitime olan ihtiyaçlarını artık görebiliyoruz.

Okulun taşıdığı anlam
Tabii okulların açılması tartışmalarına sadece siyah beyaz olarak bakamayız. Ebeveynler okula dönüş konusunda istekli olsalar da aynı zamanda kaygılılar da ve bunu da anlamak gerekiyor. Endişe Kovid-19 salgınının halen devam ediyor olması. Ancak, çocuklarımızın geleceğinin de sağlık mı, eğitim mi ikileminden kurtarılması gerekiyor. Tüm dünyada okullar herkes için açılırken, ülkemizde okulların daha fazla kapalı kalması durumunda korkarım ki eğitimden daha fazlasını kaybeden bir gençlikle karşı karşıya kalacağız.
Milli Eğitim Bakanımız Ziya Selçuk, geçenlerde yüz yüze devam oranının yüzde 40'lardan yüzde 80'lere çıktığını söylüyordu. Benim gözlemlerim ise, bu oranın büyük kentlerde yüzde 90'lara yaklaştığı, Anadolu'da ise yüzde 90'ları aştığı yönünde. Okul yaşamı bu nedenle aynı zamanda çocuğun ve gencin edindiği deneyimleri geliştirmesine fırsat tanıyan bir sosyal alan. Okulu okul yapan, okul binası, bahçesi, sınıfları, spor ortamları iken bu fiziksel alanı canlı, işler ve işlevsel kılan da öğrencinin ve öğretmenin varlığıdır. Bu nedenle okul = hayat, yani "okul hayattır".

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA