Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HALİT YEREBAKAN

Stres kaynaklı kilo alımı kadınlarda daha fazla

Amerikan Psikoloji Derneği’nin yaptığı bir araştırma, kadınların stresten çok daha fazla etkilendiğini ortaya koydu. Stres, kadınları şişmanlatıyor

Stres, pek çok hastalığın başlıca nedenleri arasında ilk sıralarda gösteriliyor. Uzun ve sağlıklı bir yaşam için hep söylediğim bir şey var: Sağlıklı beslenmek ve stresten uzak durmak. Son yıllarda yapılan araştırmalara göre, stresten uzak yaşayan insanlar daha geç yaşlanıyor. Stres, metabolizmanızı da olumsuz etkiliyor. Yani normalden çok daha fazla yemek istiyorsanız bunun nedeni stres olabilir. Stresi birçoğumuz olumsuz bir şey olarak düşünürüz fakat aslında bir savunma mekanizmasıdır. Her şeyde olduğu gibi kararında stres tehlikeli değildir, aksine organizmada büyümeye yol açar. Ancak stres kronikleşirse o zaman sağlık sorunlarına neden olabilir.

TUZA YÖNELME DE STRES ALARMI
Vücudumuz stresle başa çıkmak için kanda bulunan kortizol hormonunu artırıyor. Adrenal bez tarafından üretilen ve metabolizmanızı düzenlemenize yardımcı olan bu hormon nedeni ile normalde yediğinizden daha fazla yiyecek aramaya başlıyorsunuz. Gece acıkmaları, büyüyen porsiyonlar ve özellikle karbonhidratlı ve şekerli yiyeceklere eğiliminiz bu yüzden. Kronik stres, elektrolit dengesizliklerine yol açabilir; bu da bazı kişilerin tuz istemesine neden olur. Gün içerisinde canınız çok fazla tuz istiyor veya tuzlu abur cuburlara çok sık yöneliyorsanız, vücudunuz stres alarmı veriyor olabilir. Üstelik maalesef ki stres kaynaklı kilo alımları kadınlarda çok daha fazla. Amerikan Psikoloji Derneği'nin 2014 yılında yaptığı bir araştırm,a kadınların stresten çok daha fazla etkilendiğini ortaya koydu. Aslında bunun sağlamasını siz de yapabilirsiniz. Üzüldüğünüz, heyecanlandığınız bir süreç sonunda kilonuzda artış olup olmadığını takip etmenizi ve çok geç olmadan önlenmelerinizi almanızı tavsiye ediyorum. Tabii bu 'Bugün çok üzüldüm, akşam kilo alırım' mantığı ile işlemiyor. Stres süresi ne kadar uzun olursa o kadar tehlikedesiniz demek.

FİZİKSEL OLARAK AKTİF OLUN
Sokağa çıkın; sizin kendinize dert ettiğiniz onca şeyin aslında ne kadar çözülebilir ve küçük olduğunu, onlardan uzaklaştığınızda fark edebilirsiniz. Haftada üç gün (yapabiliyorsanız daha fazla) en yakın yürüyüş alanına gidin ve hem ruhunuza, hem de bedeninize zaman ayırın. Fiziksel aktiviteler stres yönetiminin çok önemli bir bileşenidir çünkü fiziksel aktivite, aslında kortizol seviyelerini azaltabilir.

YATAK ODASINDA HİÇ IŞIK OLMAMALI
BEYNİMİZİN yüzde 85'i sudan oluşur. Stresin bir diğer nedeni de vücudumuzun yeterli miktarda besin ve sudan yoksun olmasıdır. Açlık ve susuzluğa karşı dirençli olmamızın nedeni, beynimize bu durumlarda besin ve su gitmemiş olmasıdır. Gün içerisinde kendinizi gergin ve stres altında hissediyorsanız yeterli miktarda su içmemiş olabilirsiniz.

TARÇIN RAHATLATIYOR
Cleveland Clinic'te yapılan araştırmalara göre tarçın, kan şekerini düzenliyor ve kendinizi rahat hissetmenizi sağlıyor. Tarçını çubuk olarak demliğinize katabilir ya da toz olarak kullanabilirsiniz. Uyku eksikliği, vücudunuzda dolaşan stres hormonlarının miktarını artırabilir. Bu nedenle yeterince dinlendirici bir uyku almanızı sağlamak, stresi etkili bir şekilde yönetmek için çok önemlidir. Araştırmalara göre; yatak odasındaki loş bir ışık bile (TV ışığı, okuma lambası veya dijital çalar saat ışığı) depresyon belirtilerini çoğaltabilir. Işık, melatonin hormonunun üretimini azaltır. Yeterli seviyede melatonin olmadan normal uyku düzeniniz bozulabilir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA