Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NİHAT HATİPOĞLU

İsar ruhlu Müslümanlar azaldı

Cömertlik elde olmayandan verebilmektir. Elde olandan vermek, cömertlik sayılmamıştır.
Kur'an-ı Kerim'in övdüğü bir grup insan vardır. Bunlar 'İsar' ehli olan Müslümanlardır. Peki İsar nedir?
İsar; bir Müslüman'ın diğer Müslüman'ı kendine tercih etmesidir. Kendisi muhtaç olsa da, diğer Müslüman'a el uzatmasıdır.
İsar ehli olanla, cömert olan kişi arasında şöyle bir fark vardır. Cömert elinde olandan ve arda kalandan verir. İsar ehli ise; kendisi muhtaç olsa bile başkasına vermeye devam eder.
Kur'an-ı Kerim Medine ashabını bu özellikleriyle över. 'Kendileri muhtaç olsa da, diğerlerini kendilerine tercih ederler.' (Haşr, 9)
Hz. Aişe (r.a.) Efendimizin ulaşılamaz bu ahlakına şöyle örnek verir:
'Resulullah'ın (s.a.v.) evinde asla doyuncaya kadar yemezdik. Halbuki evde yiyecek olurdu. Ama Efendimiz (s.a.v.) onu İsar ederdi (dağıtırdı.)

***
İsar sadece para-pulda olmaz. Mevki- makam- mansib gibi durumlarda da var. Yani mesela; siz birini göreve tayin ediyorsunuz. Birini Şube Müdürü yapıyorsunuz. O diyor ki, efendim şu şef kardeşim benden daha çok bu göreve layıktır. Lütfen beni değil, onu tayin ediniz. Halbuki kendisi de bu makamı istiyor. Ama böyle diyor. Diğer din kardeşini kendine tercih ediyor. Şimdi böylesi insanlar var mı? Belki! Ama ne kadar az değil mi? Bir makam- kadro ortada olduğunda insanlar ona kavuşmak için ne kadar birbirlerini hırpalıyorlar. Günaha girip, haset, gıybet ve hatta karalıyorlar. Ne için? Birkaç günlük makam için! Halbuki mezarlıklar o görevlerin daha güzelini görenlerle dolu.

Bir köle ve Abdullah Bin Cafer
Abdullah bin Cafer bir gün yolculukta iken bir hurma bahçesinin yanında oturur. Bahçede siyah bir kölenin işçi olarak çalıştığını görür. Köleye 3 ekmek getirdiler. Köle, bu ekmeklerden yiyeceği esnada bir köpek geldi ve köleye sokuldu. Köle bir ekmeği attı. Köpek yedi. İkinciyi attı, köpek onu da yedi. Köle üçüncü ekmeği de attı, köpek onu da yedi.
Abdullah bu hadiseden etkilendi. Köleye sordu; senin ücretin ne? Bu üç ekmek. Peki neden bunun hepsini köpeğe verdin. Efendim; o yabancı bir köpek. Buralardan değil. Çok acıkmıştı. Peki sen bugün ne yiyeceksin. Hiçbir şey. Yarına kadar sabredeceğim.
Meşhur zenginlerden ve çok cömert birisi olan Abdullah bin Cafer şöyle dedi: Benim çok cömert olduğumu söylerler. Halbuki bu köle benden daha zengin. Ben olanın bir kısmını veriyorum. Bu köle olanın tümünü veriyor.
Abdullah, köleyi satın aldı ve azat etti. Sonra da bahçeyi satın aldı ve köleye hibe etti.
***
O halde başa dönelim. İsar ruhlu müminler azaldı. Hep ben, hep ben diyen Müslümanlar çoğaldı. Dünya için haset içinde başkalarını kötüleyen, gıybet eden insanlar çoğaldı. Ne yazık ki...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA