Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NİHAT HATİPOĞLU

Yeni hicri yıla girdik

Muharrem ayındayız. Muharrem'in birinci günü (geçtiğimiz salı) hicri yılbaşı olarak kabul edilmiştir. O zaman Muharrem'in biri, yani üç gün önce hicri yılbaşıydı.
Peygamberimiz'in (s.a.v.) hayatında hicret bir dönüm noktası olmuştur. Mekke'de imkânsız hale gelen İslam davetini Efendimiz Taif'e iletmiş ve ama oradan tepki görmüştü. İnananları -sahabeyi- Habeşistan'a yönlendirmiş, diğer bir kısmını da Medine'yi örgütlemeye göndermişti.
Hicretin öncesi, hicretin bizzat kendisi ve sonrası birer strateji ve taktik şaheseridir. Efendimiz bu dönemlerin her birini Yüce Kudretin emirleri doğrultusunda ama beşeri zekâsının öncülüğünde gerçekleştirmiştir.
Hicret öncesi arkadaşlarını güvenli bölgeye göndermesi, evden çıkışı, Hz. Ali'yi yerinde bırakması, Hz. Ebu Bekir'i yanına alması, Sevr mağarasında üç gün gizlenmesi, Mekke-Medine yolunu göstersin diye yol uzmanı bir Mekkeli putperesti parayla tutması, yolculuk esnasında gündüz dinlenip gece yol alması gibi bütün detaylar hicretin insanlık tarihindeki en önemli hadiselerden birisi olduğunu, iyice etüt edilmesi gerektiğini bize gösteriyor.
Hz. Ömer'in halifeliği döneminde bir İslami takvim hazırlığına girişiliyor. Hangi hadisenin takvim yıl- başı olacağı konuşuluyor.
Nihayet Hz. Ali'nin teklifiyle hicretin başlangıcı Muharrem olarak kabul edilip hicri takvimin başı olarak ilan ediliyor.
Muharrem ayı Kameri (ayın hareketini esas alan) takvime göre 12 ayın ilk ayıdır. Kameri ayda güneşin değil, ayın hareketleri esas alınır.
Peygamberimizin Mekke'den Medine'ye göçü yani miladi 622 tarihi, İslam takviminin başlangıcı yani, 'hicri 1' olarak kabul edilmiştir. Demek ki şu anda "hicri 1440" yılını kutluyoruz.
Miladi takvimi bütün dünyayla beraber kullanıyoruz.
Bunda bir garabet yok elbette. Ama bu gerçek; hicri takvime, Hz. Resulullah'ın yol haritasına kayıtsız kalma hakkını bize vermiyor. Hicri yılbaşında birbirimizi uyarmalı ve tebrikleşmeliyiz.
Zira hicret sadece bir takvim değil bu dinin yeryüzüne kök salması olayının başlangıcıdır. Ve dini, tarihi, sosyolojik, psikolojik, askeri, stratejik açıdan iyice incelenmelidir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA