Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HİLAL KAPLAN

Kılıçdaroğlu’nun bundan haberi var mı?

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, 23 Nisan günü, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nu makamında ziyaret ederek bir saatlik bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmenin ardından sorulan ilk soru doğal olarak Abdullah Gül'ün ortak adayları olup olmayacağına ilişkindi. Cevap olarak, "Sizin o sorularınız bu hafta sonuna doğru cevap bulacaktır" dendi.
Akşam saatlerinde, bu görüşmeye dair ilk salvo, CHP Bursa milletvekili Ceyhun İrgil'den geldi: İrgil, sosyal medya hesabından, "Gül ismini tartışmaya gerek yok. Bizim ve tabanımız için yok hükmündedir. Yaşanan her hukuksuzluk ve haksızlıkta doğrudan payı ve sorumluluğu vardır. Cumhurbaşkanı adaylığı için Gül'e söyleyeceğimiz tek cümle 'Güle güle' olacaktır" yazdı.
Ertesi gün, CHP Parti Meclisi Üyesi ve İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke ise itirazı devam ettirdi: "Fikrimizi aylar önce açıklamıştık, tekrar edelim; demokrasinin yıkımında başrol oynayan Gül partimizin adayı olamaz, olmayacaktır." CHP Parti Meclisi Üyesi ve İstanbul milletvekili de onu destekledi.
Bitmedi, CHP'den -tabii kendi içinden bir aday göstermeye cesareti varsaöne çıkan tek isim olam Muharrem İnce, verdiği röportajda Gül'ün çatı adaylığına ilişkin sorulan soruya, "Ben ikisinin (Abdullah Gül ve Cumhurbaşkanı Erdoğan) arasında kalsam Erdoğan'a oy veririm" şeklinde cevap verdi!
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ise büyüyen dalgaya katılarak, "CHP'nin gündeminde Abdullah Gül diye bir isim olmadı, şimdi de yok, olmayacak da" ifadelerini kullandı.
CHP yönetiminden üst düzey isimlerden art arda gelen bu açıklamalar, Gül'e karşı tabandaki antipatinin artık yönetim tarafından da kabul edildiğini ve mızrağın çuvala sığmadığını gösterir nitelikteydi. İnsanın içinden, "Saadet'le Gül'ün adaylığı için görüşen Genel Başkanınızın bundan haberi var mı?" diye sormak geliyor...
Ki nitekim Saadet ile Gül üzerinden ittifak görüşmelerini sürdüren Kılıçdaroğlu'nun heyetinde de bulunan CHP Sözcüsü Bülent Tezcan, bu çıkışların önünü kesmek amacıyla, "İttifak görüşmeleri devam ederken isimlerin üzerinde tartışılması doğru değil. Biz geniş katılımlı bir ittifakın peşindeyiz. Herhangi bir isim üzerinde rezervimiz yok" açıklamasında bulundu.
Günün sonunda Gül, kapalı kapılar ardında pazarlıklar yürütüp konuşması gereken zamanda konuşmadığı, Dışişleri Bakanlığı'ndan Başbakanlığa ve ordan Cumhurbaşkanlığına kendisini taşıyan Erdoğan başta yol arkadaşlarına sırtını döndüğü için Ak Parti tabanında kaybetti. 27 Nisan e-muhtırası ve Cumhuriyet mitingleri hangi sebeplerle gerçekleştirildiyse aynı sebeplerden de CHP tabanında kaybetti. Bu vesileyle "Kupkuru çölleri cennete çeviren gül/ Bir kere daha gelip o gönüllere taht kur" diye mesaj veren Feto'nun gülmemiş olması da en büyük kazancımız oldu.
Artık 'geleneksel Cuma selamlığı'nda mı olur, başka vesile ile mi bilmem ama konuştuğunda bile çok geç kalmış olacak maalesef...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA