Bloomberg'ün uluslararası yayın yapan esas hesabı, koronavirüs önlemleri kapsamında dünyanın diğer bazı ülkelerinde olduğu gibi uygulanan içki satışı kısıtlamasını şu başlıkla duyurdu: "Erdoğan, alkol yasağıyla İslami ajandasını dayatmakla suçlanıyor."
Aynı Bloomberg, örneğin İsveç'teki kısıtlamayı ise şöyle duyurmuştu: "İsveç, Kovid vakalarının azalmasının durmasıyla beraber alkol yasağını uzattı."
Artık "Görüyor musunuz Batı'nın ikiyüzlülüğünü" klişesini bırakalım. Gerçi Avrupa fonlu "kendi medyamız" farklı mı sanki? AB'nin ülkemizdeki önde gelen besleme medyası Birgün'ün Rusya için attığı başlık, "Aşı yapanlarda etkili olması için Rusya'da alkol satışı 11 gün yasaklandı" iken Türkiye için attıkları başlık, "İçki satışı komik bahanelerle yasaklandı. Yasağın altında laiklik ve seküler yaşama duyulan öfke yatıyor" oldu. Buna objektif haber dili demek mümkün mü?
Evet, Batı siyaseti ve medyası ikiyüzlü. Ülkemizdeki Batı beslemesi siyaset ve medya da ikiyüzlü. Artık bunun ötesini görmeliyiz. Yoksa durup şunları mı hatırlatmalıyım?
Türkiye'de çok geniş kesimlerin milletin değerleriyle barışık bir seküler rejimle sıkıntısı olmadığı çok farklı yerel ve yabancı anket şirketlerinin çalışmasıyla ortaya konulduğundan mı bahsedeyim?
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, "Arap Sokağı"ndaki popülaritesinin görünür biçimde zirvede olduğu dönemde, Mısır'da devrimin öncüsü Müslüman Kardeşler'in yüzüne karşı "Yeni anayasanız seküler olmalı" deyişini mi hatırlatalım?
Yoksa Dünya Sağlık Örgütü'nün koronavirüs vakalarının çok olduğu ülkelerde alkole dair sınırlamaları tavsiye ettiğinden mi bahsedelim?
Ya da Hindistan'dan Güney Afrika'ya, İngiltere'den Tayland'a pek çok koronavirüs vakasının arttığı ülkede içkiye sınırlama getirildiğini mi anlatalım?
Bunların hepsi biliniyor, anlatılıyor. Ancak muhatabımız "rasyonel" mi ki uğraşıyoruz diye düşünmemek elde değil. Gandhi'ye ait bir sözdü yanılmıyorsam: "Uyuyanı uyandırmak kolaydır ama uyuma numarası yapanı uyandırmak imkânsızdır." Karşımızda tüm gerçeklere yüzünü dönmüş, mantığa sırt çevirmiş, uyuma numarası yapan, en büyük imkânlara kendisi sahipken kâbus görüyormuş gibi arada "Hayat tarzımıza düşmanlar", "Damat nerde", "Cumhuriyet elden gidiyor", "128 milyar" vs. şeklinde bağıran zombiler ve onların şekillendirdiği bir kitle var. İşimiz o yüzden çok daha zor...