Türkiye'nin en iyi haber sitesi
İBRAHİM KALIN

"MHP doğru yapıyor-2"

Mümtaz'er Türköne, Zaman'daki köşesinde (04.08.2009) MHP'nin demokratikleşme açılımı konusunda doğru yaptığını söyledi. MHP kendi siyaset ve taban dinamikleri açısından doğru olanı yapıyor. Kendini PKK terörüne ve bölücülüğe karşı yeni bir siyasi merkez olarak konumlandırıyor. Ama bu Türkiye açısından da doğru olan mı, sorusu üzerinde durmamız gerekiyor. Mümtaz'er Bey'in bıraktığı yerden devam ediyorum.
Devlet Bahçeli'yi akademisyenlik yıllarından tanıyan dostlarıyla görüşüyorum. "Bu bizim tanıdığımız Devlet Bey değil" diyorlar. Devlet Bey'i şahsen tanımadığım için bir şey diyemiyorum. Fakat sanırım kastettikleri Devlet Bey'in şahsı değil, MHP Genel Başkanı olarak son çıkışları.

Bahçeli'nin liderliği

Devlet Bey MHP camiasının son yıllarına iki kritik noktada damgasını vurdu:
Milliyetçi kitleye sahip çıktı ve sokağa dökülmesine engel oldu. Ülkücü gençliğin sokağa dökülmesine sebep olacak pek çok olay yaşadık. Devlet Bey bu olayları manipüle etme cihetine gidebilirdi. Bunu yapmadı. Tersine, anarşiye prim verecek her davranışı cezalandırdı, disiplini elden bırakmadı.
Devlet Bey, kritik anlarda sistemin önünü açan bir politika izledi. 367 rezaleti, Cumhurbaşkanlığı seçimi, başörtüsü yasağı, kapatma davası gibi konularda hükümetle ters düştüğü yerler oldu ama mesela CHP'nin uzlaşmaz tavrını da göstermedi. Ağar-Mumcu ikilisinin düştüğü tarihi hatalara da düşmedi.
Bunlara bakınca demokratikleşme açılımına ve Kürt sorununun çözüm sürecine MHP'nin destek vermesi gerekir diye düşünüyor insan. Ama durum öyle değil. Neden?
MHP'nin Kasım ayında genel kongresi var. Devlet Bey şu anda il kongreleriyle meşgul. Son günlerdeki ateşin konuşmalarını coşkulu bir MHP kitlesinin önünde yapıyor. Muhtemelen bu tansiyon Kasım kongresine kadar devam eder. Fakat ben bunun Devlet Bey açısından çok belirleyici bir unsur olduğunu zannetmiyorum.
Siyasi olarak MHP küçük hesaplar yapıyor olabilir. Hükümeti yıpratmak ve milliyetçi tabanı yanına çekmek için gerginliği tırmandırıyor olabilir. Fakat ben buna da çok fazla ihtimal vermiyorum. Böyle bir hesap olsa bile MHP bu ivmeyi 2011 seçimlerine kadar sürdüremez. Üstelik demokratikleşme açılımı PKK terörünü ortadan kaldırırsa MHP bu süreçten ciddi yara alarak çıkar. Konusunu ve eksenini yitirmiş, marjinal bir MHP bile doğabilir bu süreçten. Terörün bitmesini istemeyen bir MHP (ve CHP'ye) kim destek verir?
"MHP devlet partisidir; talimatları uygular"
argümanı da ikna edici değil. MHP devlete saygılı ama son tahlilde bağımsız bir siyasi aktör. Tabanı sadece devlete itaat üzere şekillenmiş bir kitleden oluşmuyor. Üstelik bu sefer "devlet" bu işin çözülmesi için açıkça irade koyuyor ve MHP dahil herkesi katkı vermeye çağırıyor.

MHP'nin sorunu

Sorun kısmen ideolojik, kısmen iletişim temelli. İdeolojik olarak MHP kendini PKKDTP hattının karşısına koyuyor ve "bunlara devlet karşı durmazsa biz dururuz" diyor. "Onlar 25 yıl dağda gezdi, biz 50 sene gezeriz" sözünün arkasında sanırım bu var. MHP, "Kürt sorununun muhatabı onlarsa, Türk sorununun muhatabı da benim" diyor.
Fakat MHP milliyetçiliğini PKK-DTP karşıtlığı üzerine oturtmak yanlış. MHP, PKK'nın geç kalmış milliyetçilik sendromuyla hareket eder ve tersinden bir ötekileştirme tavrına girerse ne Kürt sorunu çözülür ne de "Türk sorunu" nun önüne geçilir. MHP, "Türk sorunu" üzerinden kendini yeniden inşa etmek istiyor olabilir mi?
Bu bir ihtimal, zira milliyetçilik tanımı gereği karşıtlıklar üzerine kurulu bir ideoloji. "Türk" olmak için mesela "Kürt" ya da "Arap" olmamak gerekiyor. Ama bu, artık modası geçmiş Batılı milliyetçilik akımlarına uyan bir tanım. Türk milliyetçiliğinin kökleri Türk tarihinde ve Osmanlı tecrübesinde ise Kürt, Arap ve Fars karşıtlığı üzerine kurulu bir Türk kimliğinin pek müşterisi olmaz bu topraklarda. Bu kimliğin üreteceği siyasi hareket milliyetçilik değil, asabiyetçilik ve intikamcılık olur.
O zaman "MHP Kürt sorununu intikam yoluyla mı çözmek istiyor?" diye bir soru geliyor insanın aklına. Fakat devlet kin gütmez ve bu gerçeği en iyi bilen Sayın Bahçeli ve MHP kadrolarıdır.
Hükümetin demokratikleşme açılımı üniter yapıyı zayıflatmayacak, güçlendirecektir. Türkiye'yi asıl bölecek olan negatif milliyetçiliktir. MHP'nin bunun üzerinde kafa yorması gerekiyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA