Ünlü Kadın Doğum doktoru Alp Nuhoğlu'nun "Oğlum Ali'yi Fethullah Hoca'nın dualı altını iyileştirdi" açıklaması, tıp dünyasını karıştırmış; hatta İstanbul Tabip Odası, Nuhoğlu'nun savunmasını alacakmış. Nuhoğlu, iş için gittiği Amerika'da Fethullah Gülen'i ziyaret ettiğini, Gülen'in üzerinde dua yazan bir altın vererek, "Tak onu, oğlun iyi olacak, merak etme" dediğini söylemişti bir röportajında. Türkiye'ye döndüğünde bakmış ki, o soluk alamayan bebek güçlenmiş, eşi Zeynep'in memesini bile emmiş.
Bir başkasının kanaati veya inancı bizi niçin ilgilendiriyor? Nuhoğlu, Gülen'den bir fayda gördüğünü düşünüyorsa, hemen "Bilim karşıtı doktor" diye mi damgalayacağız?
Son çıkan Aksiyon dergisinde Prof. Osman Müftüoğlu, ruh ile bedenin bir bütün olduğunu ve inancın stresi azalttığını söylüyor. Müftüoğlu'na göre, "Teşhis ve tedavi endüstrisi, doktoru, biraz makine tamircisine çevirdi. Oysa insan, bir makine değil. Beden ile ruh iç içe şekillenmiştir. Ramazan, en önemli sağlık ilâcı olarak huzuru yeniden tanıma ayıdır. Yemek detoksunun yanı sıra, ruhsal detoks ve sosyal detoks yaparsınız. Dua ederek, Allah'a sığınarak, anne babanızı, kardeşlerinizi, torunlarınızı arayıp konuşarak... Böylece, stresinizi azaltırsınız. Huzura erip, ruhunuzu dinlendirirsiniz."
Alp Nuhoğlu, eşi ve oğluyla huzura kavuşmuş; zor günlerini geride bırakmış. Bundan dolayı kendisini, Fethullah Gülen'e müteşekkir hissediyor. Siz hiç Allah'a bütün kalbinizle yakarıp, bir arzunuzun gerçekleştiğini görmediniz mi? Bilim, her şeyi izah edemez.