Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NAZLI ILICAK

Küçükşahin ve Molla Kasım

Bazı gazeteciler, fotoğrafın tümüne bakmak yerine, sadece avukat ve sanık yakınlarının görüşleri doğrultusunda Balyoz ya da Ergenekon gibi davaların mesnetsiz olduğunu ispatlamaya çalışıyor. Onlara göre, ortaya çıkan bütün belgeler düzmece, sahte. Kimi meslektaşımız da, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK), hâkim atamalarıyla bu davaları etkilemeye çalıştığını ileri sürüyor.
Geçenlerde (19 Aralık 2011), Şükrü Küçükşahin, Hürriyet'te, "HSYK, AKP'nin arka bahçesi" tezini güçlendirecek bir yazı yazmış. Onun iddialarını ve HSYK'nın verdiği cevapları birlikte yayınlıyorum.
* İddia: İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi üyesi Ömer Diken, 10. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı yapıldı. Diken, Türkan Saylan'ın evinde arama kararı vermiş, Haberal'ın tahliyesine karşı çıktığı için tazminata mahkûm olmuştu.
HSYK: Ömer Diken, Özel Yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi üyeliğine, eski HSYK tarafından atanmıştı.
Benim yorumum: Küçükşahin, kendince yanlış bulduğu iki kararı öne sürerek, liyakatı eski HSYK tarafından da takdir edilen bir kişinin cezalandırılmasını mı istiyor? Kaldı ki, henüz tazminat cezası kesinleşmedi.
* İddia: Erzincan eski Başsavcısı İlhan Cihaner'le ilgili soruşturma ve davaya katkısı olan Erzurum Başsavcı vekili Taner Aksakal, Aksaray Başsavcısı yapıldı.
HSYK: Aksakal, önceki Kurul döneminde, Özel Yetkili Başsavcı vekili Tarık Gür'ün yetkisinin elinden alınması üzerine, onun yerine özel yetkiyle bu göreve getirilmişti. Daha önce de, Erzurum'da, diğer soruşturmalardan sorumlu Cumhuriyet Başsavcı vekili olarak görev yapmaktaydı.
Benim yorumum: Küçükşahin, Cihaner davasında iddianame yazdı diye Aksakal'ın ömür boyu Erzurum'da mı kalmasını öneriyor? Eski HSYK, Tarık Gür'ün yetkisini elinden alınca, meslektaşımız, acaba Kurul'un İlhan Cihaner soruşturmasına haksız müdahalesini eleştirmiş miydi?
* İddia: Albay Dursun Çiçek'i tutuklayan, tahliye taleplerini reddeden Rüstem Eryılmaz, Özel Yetkili 14. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı'na, Ergenekon başta olmak üzere benzeri davalarda tutuklama kararlarının altında imzası bulunan Resul Çakır, 18. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı'na, tahliye ve tutuklama konusunda Çakır'a benzer tutuma sahip olan Gökmen Demircan 17. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı'na getirildi.
HSYK: Rüstem Eryılmaz 2006, Resul Çakır ve Gökmen Demircan 2008'de (önceki Kurul döneminde) özel yetkili mahkemelerde görevlendirilmiş hâkimlerdir.
Benim yorumum: Tecrübe ve kıdeme olan, ayrıca liyakatları eski Kurul tarafından da kabul edilen hâkimlerin, boşalan mahkeme başkanlıklarına atanmaları niçin garipseniyor?
Eğer tutuklama veren hâkimler cezalandırılsa, Türkiye'deki hükümlü/tutuklu oranlarına baktığımızda, sınavdan hiçbirinin yüz akıyla geçmediğini görürüz. Bugüne kadar cezaevinde % 40 hükümlü, % 60 tutuklu oranını tenkit etmeyi akıllarına getirmeyen gazetecilerin, Ergenekon, Balyoz gibi davalarda birdenbire bu konunun üzerine gitmesi de, ayrıca düşündürücüdür. (Adalet Bakanlığı'nın verdiği rakamlara göre, şu anda hükümlü oranı % 70, tutuklu oranı % 30'dur)
* İddia: Hurşit Tolon'u tahliye eden, Haberal'ı tahliye edeceği yönünde birçok habere konu olan İstanbul 12.Ağır Ceza Mahkemesi üyesi Necat Ede, Bakırköy'e çekildi.
HSYK: Uzun süre terör eylemlerinin yoğun olduğu bölgelerde çalışması ve manevi olarak yıpranması nedeniyle kendi istemi dikkate alınarak, talep ettiği yerlerden Bakırköy hâkimliğine, 2009 yılı yaz kararnamesiyle atanmıştır. Atama, eski HSYK tarafından gerçekleştirilmiştir.
* İddia: Balyoz davasında, 21 sanık hakkında tahliye kararı veren İstanbul Özel Yetkili hâkimi Oktay Kuban, Eskişehir'e atanırken, albay Dursun Çiçek'in tahliyesini sağlayan Mehmet Faik Saban, Bakırköy yargıcı yapıldı.
HSYK: Oktay Kuban, talebi doğrultusunda Eskişehir hâkimliğine, Mehmet Faik Saban, gene talebi doğrultusunda, terfi ederek, unvanlı bir görev olan Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı'na getirildi.
* İddia: Balyoz sanıkları için tahliye yönünde muhalefet şerhi yazan 11. Ağır Ceza Mahkemesi üyesi Oktay Açar, Sulh Ceza hâkimi oldu.
HSYK: Açar, 11.11.2010 ve 25.2.2011 tarihli dilekçeleri dikkate alınarak, 6. Sulh Ceza Mahkemesi'ne atandı.
* İddia: Balyoz davasında 26 sanık asker için tahliye yönünde oy kullanan yargıçlardan Tuncay Aslan Bakırköy'e, Yılmaz Alp ise Fatih hâkimliğine gönderildi.
HSYK: Tuncay Aslan, "Geçmişte talebim olmaksızın Özel Yetkili 9. Ağır Ceza Mahkemesi'ne atandım.
Eşim hâlâ Bakırköy hâkimi olarak görev yapmaktadır. Bakırköy adliyesinde müstakil bir adliye hâkimliğine atamamın yapılmasını talep ederim"
şeklinde bir dilekçe yazmış ve bu istemi dikkate alınarak Bakırköy 5. Çocuk Mahkemesi hâkimliğine getirilmiştir. Hâkim Yılmaz Alp de, gene talebi doğrultusunda Bakırköy hâkimliğine atanmıştır.
* İddia: Bülent Arınç'a suikast soruşturmasında gözaltına alınan 3 subayı serbest bırakan Ankara 12. Ağır Ceza üyesi Erol Tatar, Asliye Ceza yargıcı oldu.
HSYK: Tatar, talebi doğrultusunda bu göreve atandı.
* İddia: Poşu davası diye bilinen davada, 22 aydır tutuklu olan öğrenci Cihan Kırmızıgül için beraat isteyen savcı, 6'ncı duruşma öncesinde değişti; yerine gelen savcı 45 yıla kadar hapis cezası talep etti.
HSYK:
45 yıla kadar hapis talep eden cumhuriyet savcısı, davayı başından beri yürüten savcıydı. 5'inci duruşma öncesinde rahatsızlanması yüzünden, yerine beraat isteyen cumhuriyet savcısı duruşmaya çıkmıştı. Ancak davanın asıl savcısı, rahatsızlığı geçtikten sonra 6'ncı duruşmaya katıldı ve mütalâasını verdi.

***

Şükrü Küçükşahin, Deniz Feneri savcılarının da HSYK tarafından görevden alındığını yazıyor. Defalarca açıklandığı üzere, bu savcıları görevden alan Ankara Cumhuriyet Başsavcısı'dır; HSYK'nın hiçbir dahli yoktur. Ben de, kararın yanlış olduğunu düşünüyorum ama sorumluluğu gerçeklere aykırı olarak, HSYK'nın üzerine atmak doğru mu? Kaldı ki, Balyoz davasında 94 muvazzaf ve emekli asker hakkında yakalama emri veren Cumhuriyet Savcıları Bilâl Bayraktar ve Mehmet Berk, dönemin İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin tarafından dosyadan el çektirilince, acaba Küçükşahin, bu uygulamayı da eleştirmiş miydi?
Küçükşahin'e, küçük bir nasihatim olacak: "Derviş Yunus bu sözü eğri büğrü söyleme / Seni sigaya çeken bir Molla Kasım gelir"

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA