Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NAZLI ILICAK

Acilciler, El Muhaberat ve MİT

Reyhanlı olayını El Muhaberat yaptı" denilse bile, acaba "Esad'ın talimatıyla mı yaptı?" sorusu sorulabilir. Zira Esad'ın gücü zayıfladıkça, merkezin yanı sıra karar alan başka mihraklar da ortaya çıkıyor.
Reyhanlı katliamı, El Muhaberat adına hareket eden Acilciler'den Mihrac Ural'ın işi denilebilir. Burada da durum karışık. Ural, bir zamanlar THKP-C/Acilciler grubunda bulunmuş olabilir. Lâkin, kendisine ait internet sitesinden ve blogundan, Mihrac Ural'ı hedef alan Engin Erkiner, Acilcilerin 1988'de feshedildiğini, Ural'ın bu ismi sahiplenmeye hakkı olmadığını söylüyor ve şu iddiaları dile getiriyor: "Acilciler, Muhaberat'ın devrimci harekete sızmak için kullandığı örtü durumuna geldi. Muhaberat içinde MİT ile derin ilişkileri olan çevreler var. Muhaberat ve Mihrac Ural ilişkisini öne çıkarıp, MİT-Mihrac Ural ilişkisini gizlemek isteyenler mevcut. Mihrac çift taraflı ajandır. Reyhanlı katliamının asıl failleri bulunmak isteniyorsa, MİT-Muhaberat-Mihrac şeytan üçgeni arasındaki derin münasebetin açıklanması gerekir. Bunun için, 10 Mart 1978'e, Mihrac'ın yakalandığı tarihe gidilmeli. Mihrac Ural, herkesle konuşuyor, fotoğraflarını yayınlıyor, Lazkiye'deki Bassit köyünde kalıyor. MİT onun yerini bilmiyor mu? Neden yakalanmıyor?"

***
Zaten Mihrac Ural da, Radikal'e verdiği demeçte, Acilciler diye bir örgütün 20 yıldır ortalıkta olmadığını, 30 yıldır askeri eylem yapmadığını kabul etti. Mihrac Ural'ın, muhalif İslâmcı militanlarla savaşmak amacıyla, Suriye Lazkiye'de El Mukaveme diye bir örgüt kurduğu, Banyas katliamından sorumlu olduğu ileri sürülüyor.
Mihrac Ural, Engin Erkiner'i "itirafçılık"la ve onun has adamı İbrahim Yalçın'ı "MİT elemanı" olmakla suçluyor. Ural'a göre Erkiner, Acilciler'e yönelik 19 Ağustos 1977 operasyonunda, İstanbul Emniyeti'nde bütün arkadaşlarını polise teslim etti. Ural, Erkiner'in 20 sayfalık itirafnamesindeki bir cümleyi bunun kanıtı olarak sunuyor: "Emniyet kuvvetlerine yardım maksadıyla, yakalandığım günün akşamı, aşağıda sıraladığım evleri bulmaları bakımından polise yardım ettim."
Erkiner'in yakını İbrahim Yalçın'ın da, 28 Ağustos 1986'da, Acilciler'in 1. Kongresi'ni MİT'e ispiyonlayarak para aldığı belirtiliyor. Bu iddia, İbrahim Yalçın'ın ifadesine dayandırılıyor. İbrahim Yalçın, iddiaya göre MİT'ten 150 bin lira almış, "Örgüt bittiği zaman benim işim de bitecek; artık devlet arkamda olacak ve hiçbir sıkıntım kalmayacak" demiş.
Özetle ifade etmek gerekirse, Mihrac Ural'a göre, Erkiner ve Yalçın polisin ve MİT'in adamı. Onlar, CİA ve MOSSAD işbirlikçisi. ABD-İsrail çizgisindeler. Hem itirafçı, hem Siyonist. Oysa kendisi (Mihrac Ural), Suriye'ye yönelik emperyalist saldırılar karşısında duruyor. Suriye gizli örgütüyle ilişkisi olmamasına rağmen, bu yüzden, "Muhaberatçı" diye suçlandığını söylüyor.

***
Kim MİT'in elemanı, kim itirafçı? Kim El Muhaberat için çalışıyor? Türkiye ile Suriye arasındaki gerginliği artırmak, Esad'ın mı yoksa muhaliflerin mi işine gelir? "Suriye Kuzey'inde uçuşa kapalı güvenli bölge kurulsun" talebine haklılık kazandıran bu katliam, kimin ekmeğine yağ sürer?
Öte yandan, Suriye'nin, Hariri suikastı da dahil, terör ihraç etme geleneğine sahip olduğu biliniyor. Pekâlâ, Esad, Türkiye'nin içini karıştırmak istemiş olabilir.
Ama bu bulanık havada, o ya da bu gruba hesap kesmek doğru değil. Zira herbiri için, gerekçe bulunabilir.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA