Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NAZLI ILICAK

Erdoğan'ın ABD ziyareti

Başbakan Tayyip Erdoğan, ABD'de alâ-yı valâ ile karşılandı. Askeri merasim, Blair House, baş başa yemek... Bunun ötesinde somut bir netice elde edildiği söylenemez. Biz gene, komşumuz Suriye'den doğan sorunlarla baş başa kaldık. Uçuşa kapalı güvenli bölgeye, tahmin edildiği gibi Obama yanaşmadı. Zira ABD Başkanı'nın önceliği iç politika. Afganistan ve Irak'tan askerlerini çekerken, Suriye bataklığına girmek ister mi? Ama biz bu bataklığın içindeyiz maalesef. 200 bini çadır kent ve konteynırlarda olmak üzere, 450 bine yakın Suriyeli Türkiye'de. On binlerce kayıtsız mülteci, ülkemizin sınıra yakın vilayetlerinde yaşıyor.
Esad'ın kanlı bir diktatör olduğu muhakkak fakat AK Parti hükümeti de hesabını doğru yapamadı; can ve mal emniyeti kalmadı. Reyhanlı katliamı bu durumu acı bir şekilde idrak etme fırsatı verdi. Batı'dan yeterli desteği alamayacağımızı hesap ederek daha kontrollü gitmeliydik. Dış politikamızı, "Esad en fazla 6 ay dayanır" öngörüsüne göre şekillendirdik. Geldiğimiz bu noktada, bari hükümet bir özeleştiri yapsın.
Aksine Erdoğan, "Hükümetin Suriye politikasını eleştirmek, Reyhanlı'da kurulan tuzağa düşmektir" diye konuşuyor.
ABD'yi kimyasal silâhların kullanıldığı konusunda da ikna edemedik. Dolayısıyla siyasi çözüme devam. Haziranda Cenevre'de 2'nci bir konferans toplanacak. "Esadsız çözüm" denildiğine aldanmayın. İlk başta masaya Esad oturacak. Sonrası Allah kerim. Esad gitse de, muhtemelen Baas Partisi kalacak. Zira Baas Partisi yıkıldıktan sonra Irak'ta yaşananlar malûm.
Türkiye'nin Batı dünyasının yanında ve Esad'a karşı durması doğru bir tercih. Ama şimdi daha da iyi anlaşılıyor... Kantarın topuzunu kaçırdık.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA