24 Ağustos 2004 MGK belgesinin yansımaları devam ediyor.
Abdüllatif Şener, "Baskı olmadan imzayı attık" demiş. Buna kim inanır!
Belli ki, siyasetten bir beklentisi kalmayan Şener, AK Parti'yi de paçasından çekmek istiyor.
Söz konusu belgeyle ilgili eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ da konuştu; çok ilginç bir olay nakletti: "22 Eylül 2011'de İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Başbakanlık Müsteşarlığı'na müzekkere yazarak, geçmişte alınan MGK kararlarını ve benzer belgeleri talep etti. Başbakanlık, bu talebi, 6 Ekim 2011'de Genelkurmay Başkanlığı'na iletti. Ama aradan kısa bir süre geçtikten sonra, 13.
Ağır Ceza Mahkemesi zabıt kâtibi, Genelkurmay Adli Müşavirliği'ne telefon açarak, 'Başbakanlık Müsteşarlığı'na gönderilen 22 Eylül 2011 tarihli müzekkere sehven yazılmıştır.
İşlemsiz olarak iade ediniz' dedi.
Bu durum, Genelkurmay Adli Müşavirliği'nin 17 Ekim 2011'de 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne yazdığı yazıyla ortaya çıktı."
Eğer, hukuki süreç adil biçimde işleseydi, sadece 24 Ağustos 2004 tarihli MGK kararı değil, 28 Ekim 2004 tarihli Ek Eylem Planı-
1 ile 17 Mart 2005 Ek Eylem Planı-2 de, daha önce alenileşecekti; yani kamuoyuna mal olacaktı.
Zabıt kâtibi, bu belgelerin 13. Ağır Ceza'ya intikalini kimden talimat alarak engelledi? İlker Başbuğ bunu soruyor.
Başbuğ, Ergenekon'dan müebbet hapis cezası aldı. Açıklamalarından, mahkemenin, kararını, birtakım önemli belgeleri incelemeden verdiği anlaşılıyor. Belki MGK kararları elinde olsaydı, 13. Ağır Ceza Mahkemesi farklı bir hükme varabilirdi.
