Dün İstanbul'da birçok ünlü kişi yolsuzluk iddiasıyla gözaltına alındı. Operasyonu, Mali Şube ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi birlikte yürütüyor. Başta Ergenekon operasyonlarından tanıdığımız Savcı Zekeriya Öz var. Bir yıldır teknik takip sürüyormuş. Hatta işin ucunun 2008'deki Mali Suçları Araştırma Kurulu'nun (MASAK) incelemesine kadar gittiği belirtiliyor. Tabii bunlar ilk izlenimler. Muhtemelen farklı dosyalar söz konusu. Meselâ Ebru Gündeş'in eşinin İran ambargosunu deldiği ileri sürülüyor. Bir başkası için, imara aykırı yapı izinlerinden söz ediliyor. Marmaray'dan çıkan tarihi eserlerin el altından satıldığı da iddialar arasında. Kısa sürede, her şey netleşecektir. Kimi, Başbakan'ın haberi olduğunu, sadece İçişleri Bakanı'nın by-pass edildiğini düşünüyor. Ama Tayyip Erdoğan'ın, Şeb-i Arus törenindeki konuşması ve "tuzaklardan" bahsetmesi, sandıkta hesaplaşmaya davet etmesi, "Acaba gizli yürütülen bir soruşturma mı söz konusuydu?" sorusunu akla getiriyor. Muhtemelen öyle. Malûm, Batı demokrasilerinde, zaten adli kolluk, savcıya bağlı olarak çalışıyor. Yargı bağımsızlığı açısından bu çok önemli. Bizde polis, İçişleri Bakanlığı'na bağlı olmasına rağmen, görüyoruz ki, savcının "gizli tahkikat" talimatına uyulmuş ve soruşturmayı engelleyecek bir çaba ortaya çıkamamış.