Bir dönem Mehmet Emin Karamehmet'i görmek, konuşmak, soru sormak mümkün değildi. Çünkü ortalarda hiç görünmezdi. Hâlâ ortalarda görünmeyen iş dünyasının temsilcileri de yok değil.
Örneğin, Türk Ekonomi Bankası'nın patronu Hasan Çolakoğlu'yla sohbet, bu meslekte bana bir kez bir kokteylde nasip olmuştu. Ama işte o kadar. Ekonomi basınındaki arkadaşlarla aramızda hep espri konusu olmuştur. Çünkü Çolakoğlu'nun güncel bir fotoğrafını değil çekmek, bulmak da mümkün değildir.
Basınla çok az bir araya gelen, çok az konuşan bir diğer isim de önceki gün bir akşam yemeğinde buluştuğumuz, Ülker'in patronu, Godiva'yı satın alan Yıldız Holding'in Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker.
Bir Belçika nüfusu!
Murat Ülker, özellikle ABD'de en lüks çikolata markası olarak bilinen Godiva'nın önümüzdeki dönemde gerçekleştirmeyi istedikleri önemli projelerini bizlerle paylaştı.
Ve öğrendik ki Ülker, Godiva için Rusya ve Çin'de 150 milyon hazır bir müşteri grubunun varlığından hareketle bu ülkelere ciddi yatırım yapacak.
Peki ya Türkiye?
Bizim en çok merak ettiğimiz hem fiyatı hem de kalitesiyle en üst segmentte yer alan Godiva'nın Türkiye'de kaç milyonluk bir alıcı kesimine hitap edeceğiydi.
Murat Ülker, rakamsal olarak bu konuyu konuşmak istemeyip, geçiştirdi. Duayenimiz Osman Arolat, 'Türkiye'de bir Belçika nüfusunun bu satın alma kategorisinde olduğu söylenir' diyerek rakamlara dökmek istediği Türkiye'deki Godiva müşteri sayısını, bir türlü Murat Ülker'in ağzından almayı başaramadık.
Ancak sezonun çikolata için de önem taşıdığını ve yaz geçince Türk tüketicisinin de Godiva ile tanışacağını öğrendik.
Benim en çok dikkatimi çeken ise Ülker Grubu'nda bağımsız yönetim kurulu üyeliği konusuna verilen önem oldu.
Genelde patronlar 'bağımsız' yöneticilerden hoşlanmaz derler. Özellikle de Türkiye'de. "Ne demek bağımsız yönetim kurulu üyesi! Tabii ki bağımlı olacak!" görüşü pek yaygındır.
Oysa baktım Murat Ülker bu konuda öncü. Ülker, özellikle kendisinin bağımsız yönetim kurulu üyesi almayı arzu ettiğini söylerken, bazen kendisine söz verilmese dahi herkesin düşüncesini rahatlıkla ortaya koymasını son derece doğal ve başarılı bir yöntem diye anlatıyor.
Özellikle dünyada pek çok önemli şirketin yönetim kurulunda, bağımsız yönetim kurulu üye sayısının diğerlerinden çok daha fazla olmaya başladığını hatırlatmak isterim. Bu açıdan Ülker'in Godiva'daki tutumu dikkate değer.
Godiva, Türkiye için ezberleri bozan bir satın alma oldu.
Türkiye'den yönetilen böylesi önemli bir markanın krize rastlayan ayları da içine alan süreçte yüzde 6.5 oranında büyümesi de küçümsenmeyecek bir başarı zannediyorum.
