Önce inanmamıştım ama dün TAV'dan bir yetkiliyle konuşunca hakikaten de İstanbul Atatürk Havalimanı'nın dış hatlar terminaline bir sigara odası yapma girişiminin olduğunu öğrendim.
Neyse ki bu yanlıştan, devlet yetkililerinin 'olmaz' cevabıyla dönmüşler ya da dönmek zorunda kalmışlar.
TAV, sigara bağımlısı yolcuların kendilerine yaptığı baskıdan bunalmış olsa gerek. Bir de tabii anlatılanlara bakılırsa, Münih ve Frankfurt'ta böyle sigara odaları varmış ve transit yolcular da bu örnekleri gösterip TAV'a baskı yapıyormuş.
Oysa ki düşünün sigara odaları gibi çözümler, buralarda çalışmak, küllükleri boşaltmak, yerleri temizlemek zorunda olan görevlilerin istemedikleri halde bu zehirli gaza maruz kalması nedeniyle çoktan çöpe atıldı. Ve de hiçbir klima sisteminin sigaradan çıkan bu zehirli gazı temizlemediği en ciddi araştırma enstitüleri tarafından ispatlandı.
Türkiye sigara konusunda sıfır tolerans uygulayarak hakikaten dünyada fark yaratıyor.
Sigara içmenin bir hak olmadığının anlaşılması ise zaman alıyor. Kolay değil.

Cicili bicili sigara paketi
Bu arada Avustralya'da tüm sigara paketlerinin sade pakete gireceğine dair bir haber okudum. Avustralya Tabipler Birliği Başkanı Andrew Pesce, 'Öldüren bir ürünün parlak tasarımlar ve imgelerle süslenmesine izin verilmemeli' demiş. Okurken içimden 'Ah keşke Türkiye'de de bu konuda bir hareket başlasa' diye geçirdim.
Dikkatinizi çekiyor mu bilmem ama son zamanlarda sigara bağımlılarının çantalarından son derece şık, ince kutulara girmiş, görüntüsüyle cazip mi cazip sigaralar çıkıyor etrafta. Yani sigara endüstrisi bağımlıları içmekten vazgeçmesinler diye her yolu deniyor.