Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ŞELALE KADAK

Her türlü yasal limiti zorlayıp dere yatağına konuşlandılar!

Ayamama Deresi 1995 yılının Temmuz ayında taştığında SABAH Gazetesi'nin bodrum katları sular altında kalmıştı.
Gazeteye ulaştığımızda karşılaştığımız manzara çok kötüydü. Sistem tamamen çökmüş, bir sonraki günün gazetesini çıkartmak imkânsız hale gelmişti.
Önümüzdeki dereden buzdolabından tutun da her nevi ev eşyası geçit yapıyordu!
O gün yardımını esirgemeyen Hürriyet gazetesine, sel sularıyla kullanılamaz hale gelen TEM oto yolunda yaya yürüyerek giden ekip arasında ben de vardım.
İçimden o sabah, "Mümkün değil, gazeteyi çıkaramayız" diye düşünmedim değil ama öğleden sonra oturmuş yazı yazıyordum, bir başka gazetenin yazı işleri katında… Nitekim her türlü zorluğa rağmen gazetemizi çıkartmayı başarmıştık.
Önceki gün sel, İstanbul'un özellikle İkitelli bölgesini teslim aldığında, gözümün önünden o gün şerit gibi geçti…
Ayamama Deresi! Dere yatağında bizim o zaman ki gazete binası da dahil o kadar çok yeni bina yapılmıştı ki…
Hava güzelken, dere de kurumuşken hiç sorun yoktu(!) O gün aslında müthiş bir uyarı verdi Ayamama Deresi. Ama ne yetkililer, ne de oraya yasal limitleri zorlayarak iş yeri ve mesken yapanlar oralı oldu. Üstelik düşünün 1995 yılından bu yana oradaki bina sayısı katlandı. Kimse de dereyi ıslah etmeyi aklına getirmedi. Bir biri ardına imar izni verenler bugün ne düşünüyorlar acaba bu korkunç manzara karşısında?
İklim değişikliğine ilişkin yapılan uyarılar artık sözde değil, bir iki günde bir yıla eşdeğer yağan yağmurla iklimin kendisi tarafından bizzat verilmeye başladı. E siz Ayamama Deresi gibi sorunlu olduğu tecrübeyle sabit olan yerleri dahi biraz olsun çarpık yapılaşmadan kurtarmazsanız, böylesi korkunç felaketler yaşanır. Yanlış anlamayın, böylesi doğal felaketler dünyanın her yerinde oluyor. Ama herhalde hiçbir yerde bu kadar çok ölüm olmuyordur.
Şimdi bari bu kez herkes şapkasını önüne koysun ve düşünsün! Nerede yanlış yaptık, bu yanlıştan nasıl dönebiliriz diye… Olacak şey mi Ayamama Deresi 14 yıldır hiç değişmemiş. Islahı konuşulmamış bile.
Şimdi başladık zararın miktarını hesaplamaya. Halkalı gümrüğü durmuş. İthalat ve ihracat yapanlar perişan.
Tır garajının hasarının 25 milyon euro olduğu söyleniyor. İstanbul'da selin 90 milyon dolarlık malı alıp götürdüğü de belirtiliyor ama ben hasarın çok daha büyük olduğunu düşünüyorum. Üstelik bugün için 1.5 kat daha fazla yağış bekleniyor!
Söyler misiniz Ayamama Deresi'nin daha kaç intikam almasını bekliyoruz??
Türkiye çöl olmasın diye yıllardır mücadele eden TEMA Vakfı'nın kurucularından ve eski Başkanı Nihat Gökyiğit'le konuşuyorum. 'İnsanlar artık biraz da olsa kendilerini sorgulamaya başlamalı' diyor.
Kimse unutmasın son 50 yıl içinde doğal afetler, kasırga ve sellerin sayısı 5 kat, şiddeti 15 kat artmış. Büyük hasar ödeyen reasürans şirketlerinin yaptığı araştırmadan bu tespitin ortaya çıktığını Gökyiğit söylüyor.
Yani iklim değişikliği herkese şaka geliyordu, şimdi işaretlerini felaketlerle veriyor.
Peki, biz hepimiz daha ne bekliyoruz?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA