Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ŞELALE KADAK

Daha iyi bir tanıtım düşünemiyorum

Çağdaş sanatın kilometre taşlarından biri olarak kabul edilen Sarkis'in Site isimli sergisi İstanbul Bienali'ne paralel İstanbul Modern Sanat Müzesi'nde haftasonu açıldı.
Türk sanat çevreleri bir yana, Türk iş dünyasının yoğun ilgisini çeken Sarkis'in sergisinin sponsoru Garanti Bankası idi.
Açılış akşamı, İstanbul Modern'in bahçesine girdiğimde inanılmaz bir kalabalıkla karşılaşmıştım.
Bahçenin de dışına taşmış ama sessiz bir şekilde ilerleyen kalabalığın içinde yürürken şaşkınlık geçirdiğimi söylemeliyim.
Binlerce insan!
Daha sonra Oya Eczacıbaşı ile konuşurken öğrendim ki böylesi bir kalabalığa bir kez, o da müzenin ilk açıldığı 2004 yılında biraz yaklaşılmış.
Sarkis'in sergisi için ilk gün gelenlerin sayısı 3 bin 800'ü bulmuş. Düşünebiliyor musunuz, her türlü soruna, felakete rağmen o akşam insanlar bir sanat olayı için yollara döküldü bu ülkede. Sanat adına bundan daha güzel bir gelişme olabilir mi?
İçeri girip, Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen'e merhaba demeyi başardığımda, baktım o da şaşkınlığını gizlemiyor. Sarkis'in böylesine ilgi çeken bir sanatçı olduğunu daha önceden bilmediğini itiraf ediyor. Sarkis'in mütevazılığını öven Özen'in gözlerindeki, 'iyi ki bu sergiye sponsor olmuşuz' bakışını kaçırdım sanmayın tabii.

Hollandalı koleksiyoner Vorst İstanbul
Modern Yönetim Kurulu Başkanı Oya Eczacıbaşı ve eşi Eczacıbaşı Holding Başkanı Bülent Eczacıbaşı
ile geçen hafta bienal için yurtdışından gelen misafirlerin davet edildiği bir dizi yemekte bir araya geldik.
Galerist ve Tabanlıoğlu Mimarlık tarafından verilen ilk yemekte yanımda Hollanda'nın tanınmış koleksiyoncularından Susanna Vorst otuyordu.
Kısa sohbetimizde öğrendim ki Türkiye'ye Ömer Koç tarafından davet edilmiş. Koleksiyonundaki Taner Ceylan ve Leyla Gediz'e ait resimleri anlata anlata bitiremedi bana. Susanna Vorst'un İstanbul'a geldiği andan itibaren telefonu hiç durmamıştı. İstanbul'daki sel felaketi yüzünden yakınları çok tedirgin olmuştu belki ama o geldiği için inanılmaz mutlu olduğunu söylüyordu.
Oya ve Bülent Eczacıbaşı'nın evinde özellikle bienalin yabancı konukları için verilen davette gözüme çarpan önemli isimlerden de bir demet sunmak istiyorum:
Centre Pompidou Başkanı Alain Seban ve müzenin müdürü Alfred Pacquement, New York'tan New Museum Müdürü Lisa Philips, New York Museum of Modern Art (MoMA) Müdürü Glenn Lowry ve yardımcısı Katherine Halbreich, şef küratörü Klaus Biesanbach, fotoğraf küratörü Roxana Marcoci, MoMa Onur Kurulu Üyesi Kynaston McShine, Louis Vuitton Vakfı Müdürü Suzanne Page, Hammer Müzesi Müdürü Ann Philbin, Monako Yeni Müze Müdürü Marie-Claude Beaud, ünlü mimar Zaha Hadid, sanatçı Anselm Kiefer…

Paris'in yarısı İstanbul'daydı

Türkiye bienal sayesinde Le Monde, Le Figaro gibi Fransa'nın önemli gazetelerinin sanat yazarlarını da ağırladı geçen hafta.
Öyle ki bir küratör, 500'e yakın yabancı gazetecinin geldiği bienalde, Oya Eczacıbaşı'na dönüp, "Paris'in yarısı burada" diyerek İstanbul Bienali'ne verilen önemin altını çizdi.
Fransa gibi AB'ye üyelik sürecinde son yıllarda dostluğunu esirgemeye başlayan bir ülkede, Türkiye'nin tanıtımına yapılan katkıyı artık siz düşünün.
New York'un ünlü müzesi Guggenheim'in herkesçe tanınan yöneticisi olan ve Bilboa'daki müzeye de imzasını atan Thomas Krens de bienalin davetlileri arasındaydı. MoMA'nın uluslararası danışma kulunda yer alan Oya Eczacıbaşı, iki yıl önce geniş bir kitleye tanıtımı yapılan İstanbul Bienali'nin çektiği ilgiden bir hayli memnun.
Sanırım bu bienale en azından böylesine seçkin yabancı konuk ilgisini çekmeye başardıkları için İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Şakir Eczacıbaşı, İstanbul Modern'den Oya Eczacıbaşı, İKSV Genel Müdürü Görgün Taner ve vakfın tüm ekibini kutlamak gerekiyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA