Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ŞELALE KADAK

'Yapılacak inşaatı saklamak için mi?'

"Cümle olarak tabii ki atıl kalmış bir kent parçasını hareketlendirmek doğru ve kabul edilebilir bir fikir. Ama yegâne tekniği bu mudur?
Mimar olarak bana böyle bir sorun gelse, üzerine vakit harcasam birkaç seçenek üretirdim. Görünen buranın porejesi kısa yoldan burayı bir an önce para getirir hale getirmek.
Diyorlar ki burayı yıkacağız ve aynı salonu, bire bir koltuğuyla, her şeyiyle tepeye koyacağız. Nasıl koyacaksın? Vinçle mi?
Ayrıca var olan şeyi yok edip, kalkıp yeniden yapmak deli saçması değil de ne?
Bunu çoluk çocuğa yutturursun. İşin karikatür tarafı. Doğru mimari tavır şudur ve şu cesarette olmalıdır:
Bu salonun önemi nedir? Bu şehrin en büyük salonu. Bu bina yıkılıp, ön cephe tamamen korunarak, yeniden aynı büyüklükte çağdaş bir sinema salonu yapılacaksa tamam. Hayır bunun yerine orada önce yıkım yapılacak, sonra büyük bir inşaat yapılacak. Yapılan inşaat insanları kızdırmasın diye de Emek Sineması aynı şekliyle yukarı taşınacak! Uygulama tekniği açısından büyük açık görüyorum.
Şu kadar cesur olunabilir. Denilebilir ki yıkıyorsak, yerine öyle güzel bir sinema salonu tasarlayacağız ki şehrin büyük festival törenleri burada yapılacak. Ama bu da denmiyor."
Ben de diyorum ki Emek Sineması'nı orjinalliğini koruyarak onu olduğu yerde modernize edip, sinema seyircisine daha konforlu bir ortam sunmak yerine, burayı tümden yıkıp, başka bir proje yapıp içine de göstermelik var olanın tıpatıp benzeri olan bir salon yaparak, 'Emek Sineması kaybolmuyor ki' demek Beyoğlu'nu yönetenlere yakışmıyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA