Türkiye'nin en iyi haber sitesi
KEREM ALKİN

Mısır ve ötesi

Bundan tam 48 yıl önce, 1971'de Mısır, Sudan, Suriye ve Libya'nın kurduğu 'federasyon', Orta Doğu'da dengeleri değiştirecek bir adımdı.
Ancak, 1830'dan bu yana dünya ekonomi-politiğini kendi lehine şekillendirme gayretinde olan Atlantik İttifakı açısından, Orta Doğu'daki pozisyonlarını zayıflatacak böyle bir gelişme en kısa sürede dağıtılmalıydı. Bu nedenle, askeri darbeler ve egoları yüksek liderler arasında gerginlikleri kaşıyarak, kısa süre içerisinde bu beraberliği dağıttılar.
Sovyetler'in bu ülkelerin tümünde yürüttüğü siyasi ve askeri işbirliği çalışmalarını da zayıflattılar. ABD, İngiltere ve Fransa üçlüsünün 150 yıldır Orta Doğu ve Doğu Akdeniz'le ilgili, 'Levant' Bölgesi'yle ilgili beklenti ve çıkarları bitmemiştir ve bitmeyecektir.
Cumhurbaşkanı Macron'un kendini gösterme arayışlarının arkasındaki saik de budur.
ABD-Rusya-İngiltere-Fransa çekişmesi, 1960'lardan beri bu coğrafyanın vazgeçilmez oyun dengesidir. Çünkü, söz konusu ülkelerin tümü Asya-Afrika- Avrupa arasındaki kara, deniz, demiryolu ve hava geçiş koridorlarını, Doğu Akdeniz ve Orta Doğu'daki enerji kaynaklarını ve enerji koridorlarını kendi çıkarları doğrultusunda ve kendi şirketleri aracılığı ile yönetmek; Türkiye'nin etrafındaki coğrafyadan hiç durmaksızın nemalanmak istemektedirler. 2000'li yılların başlarına kadar, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bitmek tükenmek bilmeyen enerjisi ve azmi denkleme girene ve Türkiye aynı coğrafyada oyun kurucu ülke olarak devreye girene kadar, küresel güç merkezleri bu rekabetten rahatsız değildi. Son 17 yılda, Türkiye kara, deniz ve hava koridorları ile enerji kaynakları ve koridorlarındaki tüm tescilli haklarını koruma; bir ekonomik değere dönüştürme inisiyatifini devreye alınca, tüm bölgesel dengeler alt üst oldu.
Mısır ve Türkiye, önümüzdeki 50 yıl, küresel ölçekte çalışan nüfusunu en yüksek oranda arttırmaları beklenen ilk 10 ülke arasında. Mısır'ın çalışan nüfusu 64-68 milyona, Türkiye'nin çalışan nüfusu 57-62 milyona ulaşacak.
Her iki ülke de, Asya-Afrika-Avrupa arasındaki en kritik koridorların kesişme ve kavşak noktası olmayı sürdürecek.
Bugün, 7 yıl öncesinde demokratik temeller atmak üzere yola çıkan Mısır'ın başına gelenleri doğru analiz etmez ve Türkiye'nin bu coğrafya için ne kadar paha biçilmez olduğunu anlamaz isek, son 17 yıldaki Milli Mücadele'yi iyi okumaz isek, sonra çok pişman oluruz.
Uyanık olalım.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA