Türkiye'nin en iyi haber sitesi
KEREM ALKİN

Kur fiyatlandırmasının dinamikleri

Türkiye Ekonomisi ve Türk Lirası'nın yabancı paralar karşısındaki değerine yönelik 'karanlık' temennilerini 'beklenti' diye pazarlayan bir grup ekonomist, her yeni açıklanan makro ekonomik veriyle piyasaların kendilerinin milletin gözüne gözüne sokmaya çalıştığı 'karanlık' senaryolardan hızla uzaklaştığını bal gibi görmelerine rağmen, kitlenmiş bir şekilde, 'papağan' gibi aynı senaryoları tekrarlamayı sürdürüyor. Buna karşılık, aklı selim küresel yatırımcılar, Türkiye ile ilgili okumalarını hızla değiştiriyorlar. Çünkü, son açıklanan fiyat endeksi verilerinde önemli ipuçları yakaladılar.
Birinci önemli ipucu, maliyet enflasyonun göstergesi olan Üretici Fiyatları Endeksi'nin yıllıklandırılmış bazda, 2018 yılı eylül ayında yüzde 46'yı dahi görerek, tarihin en yüksek seviyelerinden birisine ulaşmış iken, geçtiğimiz ağustos ayı itibariyle, yüzde 14'ün altına kadar gerilemiş olması. Maliyet enflasyonundaki 32 puanlık iyileşme; bu iyileşmede Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD, Rusya, Çin gibi küresel güçlerle yürüttüğü kapsamlı, çok katmanlı, 'kazan-kazan' esasına dayalı dış politika ile, Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak'ın koordinasyonunda ekonomi yönetiminin para, maliye ve doğrudan ekonomi politikaları boyutunda aldıkları tedbirlerin güçlü etkisi not alınmalı.
Ekonomi-politik cephedeki bu kararlı süreç, döviz kurlarına getirdiği istikrarın yanı sıra, yurt içi piyasalarda faiz hadlerinin gerilemesiyle birlikte, maliyet enflasyonundaki yumuşamayı, gerilemeyi de hızlandırdı. Nitekim, önümüzdeki her ay maliyet enflasyonundaki gerileme bir kat daha hız kazanacak. Bu durum, elbette, tüketici enflasyonu cephesine de olumlu yönde yansıyacak. Daha, bir kaç ay önce, mevsimsel ve konjonktürel etkenler arındırılmış özel kapsamlı TÜFE oranları, çekirdek enflasyon değerleri manşet enflasyonun üzerinde seyrederken, fiyatlar genel seviyesindeki iyileşme ve istikrara yönelik de önemli ipuçları veriyor.
Buna, Türkiye'nin beklenenden iyi sinyal veren 2. çeyrek büyüme verilerini, küresel ticaretteki tüm gerginliklere rağmen büyümesini sürdüren ihracatı, satın alma yöneticileri endeksi ve reel kesim güven endeksindeki toparlanmayı ekleyin; Türkiye Ekonomisi'yle ilgili yabancı yatırımcılar nezdindeki okumanın neden iyileştiği kolayca anlaşılacaktır. Bu nedenle, içerideki bir grup 'kifayetsizmuhteris' yorumcunun tüm 'hezeyanlar'ına rağmen, Türkiye Ekonomisi'nin 2020'ye çok daha dinamik gireceğine birlikte şahit olacağız.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA