Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi geçen hafta bugün milletin çoğunluğunun desteğiyle anayasal bir rejim haline gelmiştir. Bu iş bitmiştir.
Şimdi önümüze bakalım...

*** Yeni dönemle beraber ilk olarak Türkiye'nin ekonomik performansının yükseltilmesine odaklanmamız gerekir.
Öncelik halkın ortalama refahını arttırmaktır... *** Yeni Türkiye istikrarlı şekilde iktisadi olarak büyümek yani biteviye zenginleşmek zorundadır. Aksi halde toplum ve devlet olarak başımıza büyük belalar gelebilir... *** Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ya da gerçek adıyla Başkanlık sistemi en çok da ekonomik büyüme alanında yararlı ve işlevsel bir sistemdir. Neden olduğunu açıklayalım... *** Türkiye yıllarca koalisyon hükümetleriyle yönetildi. O dönemde Türkiye'nin iktisadi kalkınma performansı diğer ülkelere göre ortalamanın da altında seyretti... *** Tek başına iktidar dönemlerinde büyüme ivme kazandı. Ancak Recep Tayyip Erdoğan döneminde yüksek orta gelir kategorisine yükselen ülkemiz bir süredir aynı kategoride duruyor... *** Orta gelir tuzağının nedenlerinin başında, eğitimin ve kurumların kalite düşüklüğü, yetenek ve beceri düzeyinin yetersizliği ya da devletin yetersiz ve yanlış uygulamaları geliyor... *** Türkiye'yi yöneten iradenin ülkeyi bu tuzaktan kurtarmak için proaktif bir rol oynaması gerekir ve bu rol başkanlık sistemi vasıtasıyla çok daha rahat oynanacaktır... *** Türkiye'nin orta gelir tuzağını aşması için yapılacak tüm dönüşümleri ancak ve ancak "güçlü yürütme" ve "güçlü liderlik" kurumu sağlayabilir... *** Güçlü bir lider ulusal dönüşüm stratejisinin uygulanmasını sıkı sıkıya takip eder. Gerektiğinde acil değişikliklere gider ve koordineli dönüşüm sağlar... *** İşte geçen hafta milletin çoğunluğunun onayladığı yeni sistem bu ihtiyaçları karşılayacak, parlamenter rejimden çok daha etkin ve uzun vadeli bir perspektif sunacak, ülkenin ihtiyaç duyduğu "güçlü ve proaktif liderliği" de sağlayacak bir sistemdir.
Önümüz açıktır...