Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MELİH ALTINOK

Yasaklar...

1 Haziran'da başlayan normalleşmenin ardından kimse yeni bir sokağa çıkma yasağı beklemiyordu. 50 binleri aşan test sayısına rağmen vaka sayısının artmaması da bu umudumuzu güçlendiriyordu.
Derken perşembe gecesi ekrandan hafta sonu yeniden sokağa çıkma yasağı uygulanacağı duyuruldu.
Herkes moralleri bozan bu gelişmeyi tartışırken iyi haber dün Cumhurbaşkanı'ndan geldi. Erdoğan Twitter hesabından konuyla ilgili şu paylaşımları yaptı:
"Sağlık Bakanlığı'mızın önerisi ve İçişleri Bakanlığı'mızın genelgesi ile bu hafta sonu da 15 ilimizde sokağa çıkma sınırlaması uygulanacağı dün gece ilan edilmişti. Fakat vatandaşlarımızdan aldığımız değerlendirmeler, bizi kararı yeniden gözden geçirmeye yöneltti.
Tek amacı hastalığın yayılmasını önlemek ve vatandaşımızı korumak olan bu kararın, farklı sosyal ve ekonomik sonuçlara yol açacağı anlaşıldı. 2,5 aylık bir aradan sonra yeniden günlük hayatını düzenlemeye başlayan vatandaşlarımızın sıkıntıya düşmesine gönlümüz razı olmadı.
Bunun için, Cumhurbaşkanı olarak, 15 ilimizi kapsayan hafta sonu sokağa çıkma sınırlaması uygulamasını iptal etme kararı aldım. Vatandaşlarımdan, maske-mesafe-temizlik kurallarına bu süreçte de titizlikle riayet etmelerini önemle rica ediyorum."

***

Tebrikler.
Bir yasak kararının, kamuoyunun değerlendirmeleri ve beklentileri dikkate alınarak gözden geçirilmesi bile, başlı başına başarılı bir kamuoyu diplomasisi örneği.
İçeriğe gelince...
İzolasyon sürecinde aylarca işyerleri kapalı kalan esnaf bu hafta sonuna hazırlanmıştı. Biraz para kazanıp soluk almayı umut ediyorlardı. Eğer yasak kararı uygulansaydı mağdur olacaklardı.
Bunun da ötesinde, izolasyon sürecinde örnek bir disiplinle tedbirlere uyan halk, bu kez mantığına ikna olmadığı bir yasağa katlanacaktı.
Bu da kuşkusuz pandemi döneminde kamuoyunda yöneticilere karşı oluşan güveni olumsuz etkileyecek, bireylerin huzurunu kaçıracaktı.
Özetle yasağın umulan yararı şöyle dursun, çeşitli açılardan, herkes için zararı olacaktı.

***

Yeri gelmişken işlevi tartışma konusu olan kimi düzenlemeleri de konuşalım.
Çünkü değişik değişik makamlardan her gün yeni bir yasak kararı duyuruluyor...
Mesela, deniz kenarı ve plajlarda hatta olta balıkçılığı yaparken sürekli maske takılacakmış.
İnanın olacak iş değil.
Kapalı ve tehlikeli ortamlarda işe yaradığı bilinen maskenin, insanların temiz hava almaya çıktığı alanlarda kullanılmasının kanıtlanmış bir faydası yok. Dahası zararlarından bahsediliyor.
Kaldı ki, deniz kenarından söz ediyoruz. Islak, nemli ortamlar. O maskelerin birer mikrop yuvasına dönüşeceğini tahmin etmek hiç de zor değil. Kullan at maskelerin plajlarımızda ve denizlerimizde yaratacağı kirliliği şimdiden tahmin edebiliyorum. Çıkacak huzursuzluklar da cabası.
Açık yürüme alanında koşu yapanlar hariç maske takılması tedbiri de anlamlı değil. Yeni asgari yürüme hızı da açıklansın o halde, ona göre koşalım.
Lokantaların faaliyetlerin saat 22 ile sınırlandırılması, otellere tanınan bazı haklardan eğlence mekânlarının yararlanmaması da gözden geçirilmesi gereken uygulamalardan...
Koca koca insanlarız. Derdimiz yasaklarla değil. Tek istediğimiz mantıklarına, faydalarına ikna olup tedbirlere içimizden gelerek uymak.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA