Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MELİH ALTINOK

Adnan Oktar, kediciklere kaç yıl sonra kavuşacak?

Adnan Oktar organize suç örgütüne yönelik görülen davada karar önceki gün çıktı. Mahkeme, Adnan Oktar'ı ve 13 örgüt yöneticisini ayrı ayrı 9 bin 803 yıl 6'şar ay hapis cezasına çarptırmış.
Cezayı duyan namı diğer Adnan Hoca gözyaşlarına boğulmuş. Eski müritlerinin ifadesine göre tezgâhından yerli yabancı 20 bin kadın geçen Oktar'ın şikâyetçilerinden Özkan Mamati de bağırarak, "Ohhh Adnan nasıl k... ama. Yeni başlıyoruz Adnan" diyerek Oktar'a el hareketi yapmış.



Dile kolay 9 bin 803 yıl... 6 ayı da var...
Kimileri karar üzerine "Allah Adnan Hoca'ya uzun ömür versin" diyor...
Ancak görüşlerini aldığım avukat dostum Jirhat Kılıç, Oktar'ın işlenen her suç için ayrı ceza aldığını, ne kadar hapis yatacağının ise Ceza İnfaz Kanunu'na göre belirlendiğini söylüyor.
Yeni İnfaz Kanunu'muza göre de ağırlaştırılmış müebbet hapis alan birisi bile en fazla 30 yıl yatıyor.
Bu durumda ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkûm edilmeyen ancak binlerce yıl ceza alan Oktar'ın içeride kalacağı sürenin çok daha düşük olacağını söyleyebiliriz.
Yani, şu an 65 yaşında olan Adnan Hoca'nın 15-20 yıl sonra dışarıda olacağını düşünebiliriz.

***

KILIÇDAROĞLU FONU İÇİN PAMUK ELLER CEBE

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Sözde Cumhurbaşkanı" ifadeleri üzerine 1 milyon TL'lik manevi tazminat davası açtı.
Mahkeme nasıl sonuçlanır bilemiyoruz. Ama daha şimdiden Kılıçdaroğlu'nun Erdoğan'a ödediği tazminatlar 1 milyonu geçti.



Bereket, geçtiğimiz yıl CHP Genel Merkezi "Genel başkanın yaptıkları yapacaklarının garantisidir" diye düşünerek bir "Kılıçdaroğlu Fonu" kurmuş... Milletvekillerinin üç ayda aldıkları maaşlardan 5'er bin lira kesinti yapmaya, parti üyelerinden de artık gönüllerinden ne koparsa toplamaya başlamış...
Zira her konuşmasına davalık birkaç laf eden Kılıçdaroğlu'nun bu yükün altından tek başına kalkması mümkün değil.
Ancak Kılıçdaroğlu Fonu'nda ne kadar para biriktiği arada Kemal Bey'e hatırlatılsa iyi olur.
Böylece kaybettiği davalara bakarak iyi bir hatip olmadığını rahatlıkla söyleyebileceğimiz Kemal Bey de konuşmalarını ona göre hazırlar.
Ne de olsa hesap uzmanı.

***

DALGA MI GEÇİYORSUNUZ?

Son dönemde hasta sayılarındaki düşüş (82 milyonluk ülkede 1000 hasta) üzerine Bilim Kurulu'muz harekete geçmiş.
Geçilen yeni hareketi Bilim Kurulu Üyesi Tevfik Özlü'den dinleyelim:
"Dünyanın pek çok ülkesinde yeni mutasyon virüsle birlikte vaka artışları ortaya çıkmaya başladı. Yani yeni 3. dalga bekleniyor. Bu bakımdan üçüncü dalgaya hazır olunması lazım."
Vallahi ne yapacağımızı şaşırdık.
Vaka sayısı düşünce ayrı, dalga çıkınca ayrı...
Bir hastalığı sıfırlama hedefinin, dalgasız deniz hayalinden farksız olduğunu meslektaşlarına anlatacak bir bilim adamı yok mu o kurulda?

***

NE YAPSA YERİDİR

Deniz demişken, Cakarta'dan bildiren CNN Türk muhabiri Endonezya'da okyanusa düşen uçağın arama kurtarma çalışmalarını anlatıyor:



"Şu ana kadar çıkartılan tüm uçak parçaları bugün itibarıyla sergilenmeye başlandı... Ancak inceleme öncesi virüs nedeniyle, denizden çıkartılan parçalar dezenfekte ediliyor."
Bu arada açık havada tek başlarına yayın yapan muhabirlerimizin niçin maske taktıklarını anlamayanlar artık söylenmezler sanırım.
Öyle ya, koronanın okyanusun dibinde bile yaşadığını düşünen biri açık havada ne yapsa yeridir.

***

TRUMP'IN BAŞINI FENA YEDİLER

Signature Bank, Trump'ın 5.3 milyon dolarının bulunduğu hesaplarının kapatıldığını duyurup kendisini istifaya davet etmiş!
Deutsche Bank da Trump'la iş yapmama kararı aldıklarını açıklamış.



Bu arada, Beyaz Saray, Biden'lar taşınmadan önce şöyle köşe bucak bir bahar temizliği yapılmasının şart olduğuna karar vermiş. Federal sözleşme verilerine göre, genişletilmiş Beyaz Saray açılış derin temizliğinin toplamı şu anda 500.000 $ civarındaymış...
Seçimi kaybeden bir siyasinin ardından bu kadar şeytanlaştırma görülmüş şey değil.
Ama bu nefret dalgasının altlığını çok iyi hazırladılar.
Evet, önünden iki kere geçseniz şüpheli muamelesi göreceğiniz ABD Senatosu'nun western filmlerinden fırlamış tiplerce basılmasından bahsediyorum.
Bu Hollywood senaryosunu kimin tertiplediğine dair tahminlerinizi alayım.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA