Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKAN MÜDERRİSOĞLU

O füze bataryası vurulacaktı!

Yaz tatiline girmeye hazırlanan TBMM'de, iktidar kulisindeyiz. Telefonlar susmak bilmiyor. Adana, Gaziantep, Kilis, Osmaniye, Şanlıurfa'dan arayan arayana. Milletvekilleri, bir yandan vatandaşın "Ne olacak?" sorusuna cevap vermeye diğer yandan jet krizinin arka planını öğrenmeye çalışıyor. Yöre esnafı tedirgin. "Aman çatışma çıkmasın, işlerimiz durur!" diyor. İşte bu mesaj trafiği Ankara'nın, Esed rejiminin saldırganlığına karşı vereceği tepkinin ana hatlarını belirliyor...
"Ekonomi boyutu, terör riski, Müslüman ülkeyle çatışma ihtimali, Ortadoğu dengeleri, Türkiye'nin bölgesel imajı, Esed'i destekleyen ülkelerin hesabı" ayrı ayrı masaya yatırılıyor. Son 72 saat içinde gerek Başbakanlık'ta gerekse Genelkurmay'da stratejik analizler de yapılıyor. Kimliği belirli, silahsız Türk keşif uçağını düşmanca tutumla vuran füze bataryalarının nokta operasyonla imha edilmesi seçeneği bile değerlendiriliyor! İşte burası çok önemli. "Tetiği çekeni değil çektireni gözeten bu yaklaşım" anlık tepki verilmesi yerine soğukkanlı tavır almayı gerektiriyor. "Esed'in ve arkasındaki güçlerin oyun planını bozalım. Yerini, zamanını ve yöntemini bizim tayin edeceğimiz misillemeye hazırlanalım" görüşü ağır basıyor.

***

Şu bir gerçek ki Türkiye ile Suriye arasında bir savaş muhtemelen kısa süreli olur ama etkileri yıllarca sürer.
Ankara'nın "Yumuşak güç" politikası sarsılır.
Arap Baharı coğrafyasında "ilham kaynağı Türkiye" algısı tersine döner.
Tasfiye sürecindeki Beşar Esed'in siyasi ömrü uzayabilir.
Dikkatler, Suriye'deki katliamlardan Türkiye'yle gerilime çevrilir.
Doğu Akdeniz ısınır. Tek taraflı manevrayla Kıbrıs açıklarında İsrail'le ortaklaşa doğalgaz arayan Rum Yönetimi'nin, "Türkler kaba kuvvet yanlısı" tezi prim yapar.
Kürecik'teki NATO radar üssü nedeniyle rahatsızlığını gizlemeyen İran, Irak, Lübnan ve Suriye'yi kapsayan "şia ekseni" pekişir.
Soğuk Savaş döneminden bu yana Afganistan, Irak ve Libya'yı kaybeden Rusya, "sıcak denizleri kontrol" çabasıyla Esed'e daha fazla sahip çıkar.
Rusya, hem İncirlik'i ve Kıbrıs'ı hem de enerji koridorlarını kontrol ettiği Lazkiye'deki deniz üssünü büyütüp, bölgeye iyice yerleşir.
İsrail, Esed'in yerine ikame edeceği kukla yönetimi bulana kadar mevcut statükodan yana duruş sergiler.
***

Tabii meselenin bir de iç yönü var...
Terörle çetin mücadeleden geçilen bugünlerde, 2. Ordu'nun dikkati Irak sınırından Suriye'ye kayar.
Terör odaklarına yönelik harekât kabiliyeti olumsuz etkilenebilir.
Askeri harcamalar öncelik kazanır, bazı yatırımlardan fedakârlık yapılması gündeme gelebilir.
İlk aşamada Suriye sınırındaki illerden başlamak üzere ticaret duraksayabilir.
"Türkiye markasını" pazarlayan turizmciler, paket turların yönünü değiştirebilir.
Belirsizliğin şiddetine göre, ekonomik büyüme dahi yavaşlayabilir.
***

Netice olarak...
1-
Suriye, vurulmasına vurulur da açtığı yara derin, tedavisi uzun süreli olur.
2- İslam ülkeleri ve Arap toplumuyla kurulan bağlar zedelenir.
3- Türkiye-Rusya ilişkileri tümüyle Şam'ın ipoteğine girer.
4- Başkanlık seçimlerine kilitlenen ABD yönetimi, sadece "sert mesajlar verir", gerisini getirmez.
5- Libya faturasını henüz ödeyemeyen NATO, Suriye'de cephe açmaz ve Türkiye'ye karşı ikircikli pozisyon alabilir.
Sözün özü...
Büyük devlet; yapılanı, yapanın yanına kâr bırakmaz. Sadece uygun anı ve zemini bekler!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA