İki bakan arasında cereyan eden "Fren mi, gaz mı?" tartışması piyasalarda dikkatle izleniyor. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın söylemine yakın görüntü verdiği söyleniyor. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün ise ihtiyatlı tutum takınan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'a yakın durduğu savunuluyor. Tek parti iktidarında alışılmadık biçimde bakanlar, farklı görüşlerini açıkça beyan edebiliyor.
"İyi de hangisi doğru söylüyor?" denildiğinde, cevap farklılaşıyor... Neden?
Çünkü ekonomi ne fren yaptırılacak kadar hızlı gidiyor ne de gaz verilecek kadar yavaş. Aslında ekonominin ihtiyacı olan vites değiştirmeye imkân verecek "ara gazı!" Bugünkü küresel mali ortamda, ekonomiyi yavaşlatmak bir daha kolay toparlanamayacak şekilde durgunluk sarmalına girişe yol açabilir. İhtiyatı elden bırakıp gaza kontrolsüz yüklenmek ise türbülans etkisi yaratabilir.

***
Halihazırdaki "zorunlu temkinli duruşun" ana nedeni, 2010-2011 döneminde "cari açık riskinin" yeterince ciddiye alınmaması idi. Önce "finanse ediliyor, sorun yok" denildi. Sonra, "Doğrudan uluslararası sermaye girişi ile karşılanıyor, işler yolunda" mesajı verildi. Her iki yaklaşım da ülkeye zaman kaybettirdi. Bugün, "ihtiyat" taraftarı olan ekip, iki yıl önce cari açık patlamadan önce önlem alabilseydi, Türkiye'nin işi nispeten rahat olacaktı. Kamu net borç stokunun GSMH'ye oranı hayli makul seviyede olduğu için bir süre genişlemeci maliye politikası uygulanabilecek, enflasyon yüzde 10'un altında kontrollü seyir izleyebilecek, reel sektör feryat etmeyecekti.
Ekonominin temel ilkesidir:
"İhtiyatı elden bırakırsanız toslarsınız. Aşırı ihtiyatlı olursanız sistemi kilitlersiniz!"
Bu gerçekten hareketle, ekonomiye yeni yön verecek "Orta Vadeli Plan'ın" bir an önce açıklanması gerekiyor. Bunun için kendi kabine arkadaşına güvenmeyen yaklaşımın terk edilmesi ise olmazsa olmaz şart...
Ve bir önemli not daha...
Hazır Numan Kurtulmuş, AK Parti'de Ekonomik İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcı olmuşken bundan sonra Ekonomi Koordinasyon Kurulu ve Yüksek Planlama Kurulu toplantılarına girmesinde fayda var. Makul bir ses, yeni nefes adına...