Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKAN MÜDERRİSOĞLU

Bir bomba, bin bela!

Suruç'ta patlatılan, Türkiye'deki tüm dinamikleri derinden sarsan bomba, çok farklı gelişmelere kapı aralayan, çok boyutlu karanlık eylem olarak kayıtlara geçti.
Canlı bomba eyleminin, "hükümetin ve siyasetin seyri, güvenlik- istihbarat yönetimiyle ilgili sorunlar ve toplumsal fay hatlarında tetiklenen kırılma" yönleriyle değerlendirilmesi gerekiyor.
Peşinen söyleyeyim. Terör nereden ve kimden gelirse gelsin, hangi gerekçeye dayandırılırsa dayandırılsın lanetlenmesi ve ortak tavır sergilenmesi gereken şiddet eylemleri dizisidir. Halkı dehşete sevk etmeyi, devleti yönetilemez kılmayı, kitleleri birbirine düşürmeyi hedefleyen her saldırı, küçük bireysel ve siyasi çıkarları aşan anlayışla ele alınmak zorundadır. Yani... DEAŞ teröründen bahsedilirken PKK terörü görmezden gelinemez. Kimse bir terör eylemi üzerinden bir diğer terör eylemini kamufle edemez, meşrulaştırmaya çalışamaz. Bu açıdan bakıldığında HDP'nin takındığı ikircikli tutum dikkatlerden kaçırılamaz. İktidarın sorumluluğu da ihmal edilemez.

***

Suruç'ta parçalanan genç bedenler kadar ülke birliğinin de parçalanmak istendiğine kuşku yok. Artık, Suriye'deki iç karışıklığın Türkiye'ye ihraç edilmesinden hatta Suriye'de beklenen yönetsel değişikliğin Türkiye'de gerçekleştirilmek istenmesinden bile söz edilebilir!
***

Olayın kamu yönetimi tarafı da oldukça hassas... Sivil ve barışçıl nitelikli ama çift ajandalı faaliyetler noktasında mülki idare ile güvenlik ve istihbarat birimlerinin birikimi yetersiz kalmakta. "Güvenliği sağlayamayan, istihbaratla önlem alamayan devlet algısını yerleştirme çabası" ise tehlikeli gelişmelere işaret etmekte. Suriye sınırındaki tüm illerin idari koordinasyonu ile istihbaratın tek elden yönetimi gerekliliği de yeni tartışmaları alevlendirmekte.
***

Hükümet belirsizliğini sonuna kadar kullanan sinsi odakların; sosyalist gruplarla, Kürt grupları Kobani paydasında buluşturması ne derece önemli ise Kürt kökenli vatandaşların Türkiye ile bağının koparılması, Kürt kimliğine hitap eden omurga siyasi kurum olarak AK Parti'nin doğudan batıya uzanan hatta etkinliğinin zafiyete uğratılması da o derece önemlidir.
***

Giderek netleşen fotoğraf;
a)
Hükümet iradesinin zayıflatılması, b) Etnik ve mezhebi unsurların siyasetin merkezine yerleştirilmesi, c) Güvenlik ve yargı bürokrasisinin felç edilmesi, d) Türkiye'nin bölgesel güç iddiasının askıya alınması, e) Ekonominin zemin kaybetmesi üzerine dayalı karelerin bir araya getirildiğini göstermekte!
Gün, teyakkuzda olma günüdür. Evet, sorumlular ve asıl failler bulunmalıdır. Lakin sadece dünün hesabını güdenler, geçiş dönemlerinden fırsat umanlar yarın yönetilecek ülke bulmakta zorlanırlar!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA