Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKAN MÜDERRİSOĞLU

Amerika’nın güncel arka planı!

ABD'nin, 1997'de yabancı terör örgütü olarak tanımladığı PKK'nın şu andaki üç yöneticisini "ödül avcılığı" kapsamına alması geç ama doğru bir karardır. Gelinen aşama, Türkiye liderliğinin de başarısıdır. Lakin bu gelişme, "ihtiyat elden bırakılacak" demek de değildir.
Ortadoğu coğrafyasında, İngiltere'nin "beyin", ABD'nin "beden" olarak hareket ettiği iyi bilinir. Yani, Birleşik Krallık "planlayıcı", Birleşik Devletler de çoğu kez "uygulayıcıdır!" Nitekim yakın zamanda röportaj yaptığım iki İngiliz yetkiliden biri Ortadoğu'dan sorumlu bakan, diğeri Ankara büyükelçisi idi. Açıkça şöyle dediler:
"PKK ile YPG arasında ideoloji ve kadro bağlamında ortak noktalar var. Bu nedenle YPG'ye, PKK'dan ayrışmasını telkin ediyoruz!"
Bununla da kalmadılar ve eklediler: "DEAŞ'la mücadelede, kendi kuvvetlerimizi sahaya sürmek yerine yerel kuvvetlerin kullanımını en iyi seçenek olarak değerlendirdik. YPG ve PKK arasında yakın bir bağ söz konusu. Ama DEAŞ'la mücadele bitene kadar aramızdaki araçsal ilişki sürecek. Türkiye de bu durumdan hoşlanmamaya devam edecek!"

***
Görünen o ki... ABD için bu bölgede birinci öncelikli müttefik İsrail. İsrail'in güvenliği için İran'ın baskı altına alınması, hatta rejim değişikliğinin tetiklenmesi Trump yönetiminin ana hedefi. Ortadoğu'da yeni çatışmaları davet eden bu politikanın hayata geçmesi ABD'nin, Suriye'nin kuzeyinde kalıcı olarak konuşlanmasına bağlı. -Onlara göre- İran ile İsrail arasına suni bir devletçik yerleştirilmesinin önündeki engel ise Türkiye. O Türkiye ki Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın siyasi gücü ve dirayeti sayesinde nice darbeleri aşarak bugünlere geldi ve pes etmedi. Şimdi Beyaz Saray'ın, bölgesel stratejik hedeflerine erişebilme adına taktik hamlelerinden birine daha tanık oluyoruz. Yıpranmış, bitme noktasına gelmiş terör örgütü PKK ve yöneticileri yerine, dönüştürülmüş silahlı Kürt grupların ileri sürülmesi bir üst akıl işi. Türkiye'nin zorlandığı kabul edilemez yeni seçeneği ise şu şekilde okumak mümkün:
"PKK'yı ortak düşman kabul ediyor, ülkenizde tehdit olmaktan çıkmasını amaçlıyoruz. Sınır güvenliğiniz için de garantiler veririz. Lakin siz de Kuzey Irak'ta olduğu gibi Kuzey Suriye'de de bir Kürt oluşumuna razı olun."
Özet... Yılbaşında başlayacak olan Suriye anayasa süreci, yeni Ortadoğu'nun da yeni dünya düzeninin de kilidi olmaya aday. Bu kilidi açacak tek anahtar da Türkiye'de. Sahadaki ağırlığını masada koruması için Türkiye'nin, 31 Mart 2019 seçimlerini başarıyla geçmesi ise hayati önemde!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA