Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKAN MÜDERRİSOĞLU

99. Yıl Meclisi’nden İzlenimler…

TBMM'nin 99. kuruluş yıldönümü dolayısıyla düzenlenen resepsiyon, güncel siyasetin sıcak başlıklarını, ekonomiye dair beklentileri ve gelecek planlaması içinde olanları anlayıp yorumlamak bakımından eşsiz fırsatlar sundu.
Her şeyden önce… Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçilmesi ile birlikte anayasal sistemdeki ağırlığı ve fonksiyonu tartışmaya açılmak istenen Meclis'in, Türk demokrasisinin, Türkiye Cumhuriyeti'nin vazgeçilmez en önemli gücü olduğu bir kez daha tescil edildi. Resepsiyona yerli ve yabancı davetli ilgisinin önceki yıllara göre fazla olması da başlı başına bir gösterge idi.
Sıcak bir seçimden çıkılması, seçimin İstanbul ayağına ilişkin ciddi hukuki itirazların varlığı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun şehit cenazesinde maruz kaldığı müessif olay, ülkenin yeniden asli gündemine dönmesi temennilerine karşın, siyaset borsasındaki hareketlenmede pozisyon almak isteyen aktörlerin varlığı, örneğin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'a -asgari nezaketin gereklerinin ötesinde!- yaklaşmaya çalışanların sayısı, Sn Binali Yıldırım'a Ankara'da ve Meclis zemininde devam eden teveccüh, AK Parti'nin merkez-kaç kuvvetine tutunamayıp dışa savrulan isimlerin kişisel özeleştiriden malul deklarasyonları, yeni siyasi kurum kurmak için cari ittifakların çatırdamasını bekleyenlerin tavırları, adli-idari bürokrasi ve teknokratların yeni dönemde konumlanma arayışları… Yani yok yoktu.

***
Kuşkusuz, geceye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın, meslektaşlarımızın soruları üzerine sözünü esirgemeden verdiği mesajlar damga vurdu. Erdoğan, "Güçlü ekonomi, güçlü milli savunma sanayii ve etkili dış politika" eksenine oturttuğu güncellenen yol haritasında, fazlasıyla spekülasyona konu edilen "kabine değişikliği iddialarına" da son noktayı koydu. Medya istedi diye bakan değiştirmeyeceğini defalarca göstermiş olan Cumhurbaşkanı, bilhassa yönetimde istikrar faktörünün altını çizdi.
Bununla birlikte "değişim için istişare kapısını" açık tutacağını da hissettirdi.
Yani… Cumhurbaşkanı, yerel seçimin sonuçlarına aceleci tepki vermek yerine, soğukkanlı değerlendirmeler yapacağını, çoğunu kamuoyunun bilmediği memleket sevdalısı gönül insanları ile sohbet-danışma mekanizması işleteceğini net biçimde ifade etti.
Ve görüldü ki…
Siyasi havada görüş mesafesinin kaybolmasını, ittifakların çatırdamasını bekleyen hatırı sayılı bir kitle de var!
Ve yine anlaşıldı ki…
İdealist kimi söylemlere rağmen kamu gücünü ele geçirme ve devlete format atma mücadelesi açık ve örtülü olarak sürmekte. O bilek güreşine girenler için İstanbul'un kaderi ile ekonominin kaderi de iç içe geçmekte. Türkiye kaybederse, kurtarıcı olacağını umanların ibretlik halleri de gözden kaçmadı!.
Aman dikkat!
Bozuk saat bile günde iki defa doğruyu gösterir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA