Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MURAT ARIN

Piyasalar durgunluktan besleniyor

Küresel piyasalarda bu hafta yeni parasal genişleme umutlarının yeşermesine bağlı olarak bir coşku havası vardı. Seçimlerin sonucunda siyasi istikrarın devam edeceği yönünde bir sonuç alınması, Türkiye'nin bu havadan en fazla olumlu etkilenenlerden biri olmasını sağladı. Kamuoyu yoklamalarının verdiği ipuçları BİST'te sert bir yükselişin başlamasına, döviz kurlarında düşüşün hızlanmasına neden olmuştu. Seçim sonuçlarıyla birlikte piyasalarda yakalanan bu ivme devam etti. Buna bir de küresel piyasalarda, gelişen ülke piyasalarından kaçışın tersine dönmesi de eklenince coşku havası güçlendi.
Borsada yabancı takas oranı yüzde 61'e kadar inmişti, son bir ayda gelen alımlarla yüzde 63.36'ya çıktı.

ECB PARASAL GENİŞLEMEYE HAZIRLANIYOR
Geçen hafta ECB'nin parasal genişlemeye hazırlandığını, piyasadan tahvil alımları yapabileceğini yazmıştım. Avrupa ekonomisi küsuratı bir yana bırakırsak yüzde sıfır büyüyor, enflasyon ise sıfıra doğru geriliyip duruyor. Avrupa deflasyona girmediyse bile ha girdi ha girecek. Borç sorunu olan ülkelerin ekonomiler sıkı bütçe politikaları altında eziliyor, büyüyemedikleri için borçları da artıyor. Durgunluk ortamında işsizlik başta olmak üzere birçok soruna çözüm bulunamıyor. Bunun karşılığında somut atılan hiçbir adım yok.
Avrupa ne yapsa bundan daha kötü olamaz. En kötü senaryoda borç krizi patlarsa birkaç ay sürecek büyük bir krizle iflaslar yaşanır, ekonomiler çöker ama hiç olmazsa yeniden ayağa kalkmak için fırsat olur. Avrupa'da bugün sürdürülen politikalar hem krizin uzamasını sağlıyor hem de borç sorunu daha da büyüdüğü sonucundaki felaket de daha büyük olacak.
Avrupa Merkez Bankası (ECB) kötüleşen durum karşısında bir şeyler yapmak zorunda.
Merkez Bankası'nın yüklü miktarda, yüz milyarlarca hatta trilyonlarca euro hazine tahvili satın alması siyasi ve hukuki sorunlar çıkarabilir. Bu nedenle sızan bilgilere göre ECB bankaların çıkardığı tahvilleri satın almayı planlıyor. Bu durum banka iflaslarını ertelerken, iflaslar gerçekleştiği zaman daha az sorunla atlatılmasını sağlayabilir. Tabii zaman içinde oluşacak zararları, vergi verenlerin ödeyecek olması bir tartışma yaratabilir ama pek etkisi olmayacaktır.
Avrupa parasal genişlemeye hazırlanırken, küresel piyasaları coşturan ikinci iyi -aslında kötü- haber cuma günü geldi.
ABD ekonomisinin bu yıl hızlı büyümeye geçmesi bekleniyordu ancak mart ayında da istihdam verileri pek parlak gelmedi.
Aylardır umut pompalanmasına karşın ABD ekonomisi de o kadar iyi gitmiyor.
İstihdam verileri beklenenden kötü gelince Fed'in para basmaya devam edeceği algısı güçlendi, piyasalar bundan da coşku aldı.
Borsaların coşkusunda Ukrayna'daki olayların yatışmasının da etkisi var.
Bununla birlikte Ukrayna'da da hiçbir iyileşme yok. 25 mayısta yapılacak devlet başkanlığı seçimi öncesinde ve sonrasında her şey olabilir. Rus ordusu Doğu Ukrayna'ya gerekirse müdahale etmek için sınırdan ayrılmıyor.
Küresel borsaların iyiye gitmesine bakıp dünya ekonomisinin iyiye gittiğini söyleyemeyiz.
Dünya adım adım büyük bir durgunluğa doğru ilerliyor. Merkez bankalarının daha fazla para basması zaman kazandırabilir ama sonucu değiştirmeye yeterli değil.
Türkiye piyasaları bu durumdan olumlu etkileniyor ancak rüzgar ters yönden estiği zaman yaşanacaklara hazırlıklı olmak gerekli. Son dört ayda yaşananlar, seçimler yaklaştıkça sıcak paranın sarsıntı yaparak çıkabileceğini bir kez daha gösterdi.

* Murat Arın, Forbes Türkiye Yayın Danışmanı ve www.finanstrend.com'un kurucu editörü

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA