Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NURULLAH GÜR

Korona olmasa % 6 büyürdük

Türkiye, ilk çeyrek büyüme oranıyla G20 ülkelerini solladı. Koronavirüs olmasaydı büyüme yüzde 6-7’ye yaklaşabilirdi. İkinci çeyrekte daralma olsa da normalleşme adımlarıyla birlikte üçüncü çeyrek rakamları daha iyi gelecek

Koronavirüs, sadece salgının ilk görüldüğü Asya'da değil, salgının mart itibarıyla yayıldığı Avrupa ve Amerika kıtalarında da ekonomik büyümeyi daha birinci çeyrekte negatife düşürdü. Çin, ABD, Almanya, İtalya, Güney Kore, Japonya ve diğer G20 ülkeleri 2020'nin birinci çeyreğinde yıllık ve/veya çeyreklik bazda negatif büyüdüler. Türkiye ise G20 içerisinde pozitif ayrışarak yüzde 4.5'lik büyüme kaydetti. Sonbahar aylarından itibaren finansal koşullarda yaşanan ılımlı iyileşme ve faizlerin gerilemesi, büyüme üzerinde pozitif bir hareketlenme başlatmıştı. Tüketim harcamaları kayda değer oranda artmıştı. Sanayi üretim rakamları da güçlü geliyordu. Bu ivmelenmenin ocak ve şubat aylarında da devam etmesi büyümeyi arttırdı. Türkiye 2019'un birinci çeyreğinde negatif büyüdüğü için baz etkisi, bu yıl büyümeyi yukarıya taşıyan bir başka faktör oldu.

ÜÇÜNCÜ ÇEYREK İYİ GELECEK

Koronavirüs olmasaydı büyüme yüzde 6-7'ye yaklaşabilirdi. Yatırım harcamalarının normal şartlarda artıya geçmesi bekleniyordu. Ancak, koronavirüsün dünya genelinde neden olduğu belirsizlikler ve tedirginlikler, yatırım kararlarını olumsuz etkiliyor. Yatırımların azalması inşaat sektöründeki daralmayla da yakından alakalı.
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de ikinci çeyrekte büyüme sert daralacak. Normalleşme adımlarıyla birlikte üçüncü çeyrek rakamlarının daha iyi gelmesi bekleniyor. Ancak, yeni normali eskisiyle kıyaslamamak gerekiyor. Ekonomik aktivite bir anda toparlanmayacak. Yine de Türkiye'nin G20 içerisinde toparlanma emarelerini daha erken hissedecek ülkelerden biri olması kimseyi şaşırtmamalı. İlk çeyrekte büyümenin güçlü gelmesi, böylesi şok edici bir yılı daha makul büyüme rakamları ile kapatmak için önemli bir artı. Eğer virüsle mücadele anlamında ilk etapta göstermiş olduğumuz başarıyı yılın geri kalanına da yansıtabilirsek, Türkiye pozitif ayrışmaya devam eder.

AB direkten döndü
Haftalar süren tartışmaların ardından AB'nin koronavirüs ile mücadeleye yönelik hazırladığı kurtarma paketinin detayları netleşti. 750 milyar euroluk bir paket ortaya çıktı. 500'ü hibe, 250'si ise kredi. İtalya'ya 81,8 milyar euro, İspanya'ya ise 77,3 milyar euro hibe sağlanacak. Salgının başında AB'nin sorunlara tepkisiz kalması, Güney Avrupa ülkelerinde eleştirilerin yükselmesine neden olmuştu. Bu ülkeler, ekonomik sorunlarla mücadele etmeye yönelik finansman oluşturmak için AB içerisinde ortak tahvil çıkarılmasını teklif ettiler. Özellikle Almanya, bu teklife ayak diredi. Almanya, küresel finans krizi döneminde de takındığı mali genişlemeye karşı tavrında bu sefer ısrarcı olmadı. Aynı hatayı bir kez daha yaparsa AB'ye olan güvenin iyice yıkılacağını gördü. Almanya, Güney Avrupa ülkelerinin tam istediği tarzda bir kurtarma paketinin oluşmasına izin vermedi; ancak bu ülkelerin bir nebze gönlünü alan bir pakete yeşil ışık yaktı.
AB belki de bu paket sayesinde büyük bir güç erimesi ve güven erozyonunun şimdilik önüne geçmiş olacak. Ancak, paketin büyüklüğüne dair soru işaretleri var. Kurtarma paketi, AB'nin GSYH'sinin yüzde 5,25'ine karşılık geliyor. AB'nin bu orandan çok daha sert bir daralma yaşaması bekleniyor. AB Komisyonu, 2020-2021 döneminde koronavirüsün etkileriyle mücadele etmek için 1,7 trilyon euro ilave kamu finansmanına ihtiyaç olduğunu belirtiyor. Son yaşananlar, AB için mali birlik oluşturmanın ne kadar zor olduğunu bir kez daha göstermiş oldu.

ABD'de ırkçılığın ekonomik yansımaları
ABD'de polisin ırkçı tutumları toplumu sürekli geren bir unsur. Minneapolis'te yaşanan cinayet sokakları karıştı. Sözüm ona güçlü Amerikan demokrasisi, ırkçılık sorununu bir türlü çözemiyor. Irkçılık kendini ekonomide derinden hissettiriyor. İşte size ABD'deki Politika Araştırmaları Enstitüsü'nün hazırlamış olduğu rapordan bazı rakamlar:
* ABD'de beyazlar, siyahi vatandaşlara göre 41 kat daha fazla servete sahipler.
* Beyazlarda ev sahibi olma oranı yüzde 72, siyahlarda ise oran yüzde 44.
* Siyahiler arasında işsizlik oranı beyazlara kıyasla 2 kat daha yüksek.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA