Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖNERİ-YORUM ŞEREF OĞUZ

Uzungöl'ün kısa ufku

Bir süredir Karadeniz'de, Kaçkarlar'daki yaylalardayım. Doğal olarak bu yaylaların kavuşum noktasındaki Uzungöl'e uğruyor veya orada kalıyorum.
Uzungöl, Trabzon'un Çaykara ilçesine bağlı, 1134 metre rakıma sahip bir köy. Gölün etrafında öbeklenmiş tesisleriyle Türkiye'de bildik bir turizm merkezi.
Ancak yeni gelişen her turizm alanında görülen sıkıntılar, burada fazlasıyla mevcut. Yılların ardından edindiğim izlenim, her ne kadar Uzungöl için 'yeryüzü cenneti' dense de her geçen yıl işlerin pek de iyiye gitmediği yönünde.
Üç temel sorun var. Yıkıcı rekabet, tek ürün ve tek tip müşteri.
Yıkıcı rekabet, diğer turizm beldelerinin veya tekstilcilerin yaşadığından farklı değil. Hizmeti, kalite ve ürün farklılaşması üzerinden veremeyince fiyat kırarak 'ucuzluk turizmi' girdabına saplanıyorsunuz. İşini iyi yapmaya çalışan ve kalite inşa etme gayretindekiler de bu yıkıcı rekabetin ucuz hesaplarıyla yok oluyor.
Neticede turiste ve hizmetine yatırım yapan, vergisini ödeyen ile 'nohut oda bakla sofa' derme çatma pansiyonunda kayıt dışı çalışan, rekabet edemiyor. Küçük, sorumsuz balık, büyük, iyi balığı yıpratıyor.
İkinci temel sorun; tek üründen doğuyor. Uzungöl benzeri yerler genelde, yörenin mutfağı ve yerel tat üzerine kurulu bir yeme-içme kültürü ve bunun yanında orada konaklamanın hizmetini sunarlar. Ancak Uzungöl'de 'me too' dediğimiz 'ben de yaptım ekonomisi' geçerli. Herkesin tabağında aynı "suni" ve bir o kadar lezzetsiz pişirilmiş alabalık. Yanında Urla'da dahi bulabileceğiniz garnitürler vs.
İki adım ötedeki harika mısır bahçesi dururken Adana'nın hayvan yemi olarak üretilmiş mısırını 2 liradan satanlar.
Her biri "eşsiz-unique" tattaki peynir dururken süpermarket taze kaşarıyla sözümona yerel "mıhlama" yapanlar.
İşletmeciler henüz rehber eşliğinde ve çevre koruma standartlarında doğa yürüyüşleri düzenlenebilecek yaylalar, vadiler ve krater göllerinin bir envanterini çıkarmamışlar.
Endemik bitkileri görmek için binlerce km uçmaya hazır doğa meraklılarını cezbedecek yerel botanik envanteri de mevcut değil. Böyle olunca bölge ortadaki uzunca bir gölün etrafında öbeklenmiş bir takım ye-iç-yat tesislerinden başka bir ürün sunamıyor.
Görünen o ki, Uzungöl, Allah'ın bahşettiği 'cennetten bir köşe' sıfatını, tek tip ve kalitesiz ürün çıkmazında harcamaya başlamış bile. Üçüncü sorun; tek tip müşteriden kaynaklanıyor. Öncelikle Araplardan bıkmış esnaf ve onlar geldi diye orayı terkeden yerliler. Ayrıca "gel, alabalık ye, parayı öde ve kaybol" mantığından öteye geçemeyen bazı işletmelerin ucuz müşteri kapma yarışı söz konusu.
İşletmelerin tümü aile şirketi... Yörede 10 yıldır muhtarlık yapan ve turizmin sorunlarına kafa yoran Mehmet Yazıcı; "Çoğu ailenin kısa zamanda ve çok para kazanma tutkusu, kurumsallaşmayı ve kalitenin oluşumunu engelliyor" diyor. Yazıcı; "Buradaki turizm aktörlerinin işbirliği yapmak ve sorunlara çözüm geliştirmekten çok uzak olmalarını ise bu işin en kötüsü" olduğunu söylüyor. Bana göre Uzungöl'ün uzun vadeli stratejisinin tıpkı Sultanahmet Turizm Kümelenme Modeli'ne dayanmalı.
Önceleri yıkıcı rekabet pençesinde birbirinden müşteri çalan ve Uzungöl'ün şu anda yaptığı hatalara yıllar önce düşen Sultahanmet'teki turizm işletmecileri, Nurdoğan Şengüler ve Mehmet Ata Tansuğ'un önderliğinde 'sorunları tartışabilecekleri bir platform' oluşturdular. Ardından birbiriyle yıkıcı rekabet içindeki aktörleri, ürün çeşitliliği, kalite ve uzmanlaşmaya yönlendirdiler.
En büyük dönüşüm, anlayışlarda yaşandı. Dünkü rakipler, birbirine müşteri gönderen ve 'birlikte zenginleşen' işletmeleri oldu.
Uzungöl'ün köklü işletme sahiplerinden biri, 'bir şeylerin ters gittiğini' itiraf ediyor. Sorun olduğu ortada fakat sorunun ne olduğu konusunda belirgin bir fikirleri yok. Gördüğüm kadarıyla işletmeler sorunun tanımından ziyade belirtilerin farkındalar. Giderek düşen kalite, gerileyen kazanç ve çok az para harcayan turist. Dünyanın endemik zenginliğinin neredeyse yüzde 20'sinin bulunduğu bu coğrafyada, 100 km yarıçap içinde 4 mevsim 7 iklim, temiz su ve harika hava bulabiliyorsunuz.
Fakat tüm bunlar, uzun vade Uzungöl'ün potansiyellerine ulaşmasını sağlamıyor.
İhtiyaç, yerel aktörlerin sorunun ne olduğunu bulmak ve yeteneklerine dayanacak çözümler geliştirilmesi için bir arama konferansı. Bunu izleyecek süreçte ortaya çıkacak çözüm adımlarını hayata geçirerek, Uzungöl'ü uzun dönemde, hak ettiği potansiyele ulaştırmak mümkün...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA