Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖNERİ-YORUM ŞEREF OĞUZ

Kimin krizi bitiyor?

Ekonomistlerin karamsarlığıyla dalga geçen bir şaka vardır; "son 4 krizin 8'ini bilene ekonomist denir."
Bu şaka şimdi de iyimserler için söyleniyor; "küresel krizden çıkışı 8 kere bilene ekonomist denir."
Uzun süre krizin "teğet"ini tartıştık. Bugün hemen herkes, "bitti" mırıltısında.
Mırıltı diyorum zira ABD Başkanı Obama dahi "kriz bitti, ekonomi iyi yönde ama kutlama yapmayalım" diyor.
Yeni moda da bu; "kriz bitti ama..." İşin "ama"sı, belki "tam bitmemiştir" tedbirine işaret ediyor.
Fakat bu tedbir, ihtiyatlı iyimserlikten ziyade "biri çıksa kesin bitti dese" yakarışından başka bir şey değil.
Ancak krizin sahiden bitse dahi "şahsi krizimizin" bitip bitmediği konusuna açıklık getirmiyor. Nitekim akla, "aslında kimin krizi bitiyor?" sorusu geliyor.
Yine aynı Obama; "tekrar refaha kavuşmadan önce gitmemiz gereken uzun bir yol var ve muhtemelen gelecek günlerde daha fazla istihdam kayıpları göreceğiz" diyor.
Anlaşılıyor ki ABD ekonomisinin "bir bölümü için biten kriz", geniş işsiz tabanı için daha uzun süre gündemde kalacak.
Son krizi "nokta atışı ile bilen" ünlü iktisatçı Nouriel Roubini, gerçek krizin "henüz" başlamadığından söz ediyor; "her türlü risk varlığının fiyatı fırlamaya başladı. Bir gün bu köpük patlayacak ve şimdiye kadarki en büyük varlık krizi yaşanacak."
Görünen o ki krizi "sahiden" bilenler dahi, "daha derini gelebilir" kaygısında.
Ama şurası kesin ki herkesin krizi aynı anda bitmeyecek. Bazılarınınki ise belki de "kriz bittiğinde" başlayacak.
Şu kriz muhabbetinin bizdeki uzantılarına bakıyorum. Mesela ihracatımız.
Ekim ayı ihracatımız, geçen yılın aynı dönemine göre %4.6 artmış. Bu, krizin başladığı geçen yılın Ekim'inden beri ilk artışı temsil ediyor. Bu rakamı, "krizin bittiğine dair" yeni bir bulgu olarak nitelendirenlerimiz; "U dönüşü ihracatta başladı" yorumunu getiriyor.
U dönüşü veya Prof. Nouriel Roubini' nin öngörüsüne göre "W dönüşünün ilk dönemeci" olsun, krizden çıkış sürecinde herkesin, her kesimin eşit performans gösteremeyeceğini biliyoruz.
Kriz öncesi "yıkıcı fiyat rekabeti" yüzünden zaten "krizde" olan ihracatçının, kriz sonrası yükselebileceği yer, düşmeye başladığı noktayı geçmeyecektir.
Niteliği düşük mal ve hizmet ihracatıyla zaten tıkanan sistem, küresel krizin "bahane battaniyesi" ile bir süredir gözümüzden uzak kalabildi.
Fakat şimdi "takke düşüp kel görüneceği" kriz sonrası dönemde ihracatımızı nasıl bir performans bekleyecek?
İhracata dayalı sanayimizin "nitelik dönüşümü" performansı, sıfıra yakın. 17'nci büyük ekonomi için "kabul edilemez ama anlaşılabilir" olan bu durum, kriz sonrasında bizim ihracatçılarımıza bir baht vaat edemiyor. Zira ihracatın mal ve hizmet deseninin, farklı bir niteliğe, daha üst bir katma değere tırmanması gerekiyordu.
Kriz süresini "daha ucuz girdi" beklentisiyle geçiren sanayicinin, ihmal ettiği yenilikçilik, "boş işler bunlar" diye küçümsediği AR-GE, yarın midesini tırmalayacak.
Kriz geçip sular durulduğunda "hasar tespit" çalışması yapanların göreceği, ihracatın, sanayimizin ve KOBİ'lerimizin gerçek krizinin aslında tamamen "küresel" olmadığıdır.
Krizlerimizin çoğu "yerel"dir, mikroekonomiktir, verime dairdir, katma değer üretimine aittir.
Sadece küresel krizin ışığında gözümüze batmamıştır.
Nitekim bu durum da işimize gelmiştir.
Küresel kriz bitip, "bahanesi" ortadan kalktığında, "kimin krizi bitiyor?" sorusuna farklı cevap arayacağız.
Krizi "daha geç" bitecek olan işsizlere gelince...
Beni endişelendiren en önemli konu budur.
Vahşi doğa belgesellerinde sözü edilen "beslenme zinciri"nin en alt kademesine atılan bu insanların "krizi", eğer bunu görmezlikten gelecek isek "bizim en dehşetli krizimiz" haline gelebilir.
Aidat ödemediği için sendikanın dikkatinden uzak, sesi çıkmadığı için medyada yer almayan, örgütlenemediği için çare talep edemeyen "işsizlerin krizi", bana göre en önemli ve öncelikli konumuzdur.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA