Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖNERİ-YORUM ŞEREF OĞUZ

Hükümsüzleşme süreci

Varlık sebebi ortadan kalkmış hiçbir yapı; sürdürülebilir olamaz. Değer yaratamadığı halde belki bir süre daha sırtınızda taşır ve maliyetine katlanabilirsiniz. Ancak değişen dönüşen ihtiyaçları karşılayamadığında, ne kadar büyük ve şöhretli olsa da "hükümsüzleşme" süreci ile eriyip gitmesi kaçınılmazdır.
Katılımcı demokrasinin yükseldiği ve sivil toplum örgütlerinin önemli hale geldiği günümüzde Türkiye, nicelikte STK zenginiyken, nitelik boyutunda bunu hakkıyla yapanların sayısı bakımından "fukaralık" düzeyinde.
Misal TOBB katılımcılığı "yasayla" mecbur bıraktırılmış, nicelik bakımından küresel boyutta, dev bir STK gibi duruyor. Nitelik boyutundan bakarsak, 1.3 milyon üye, 2 milyar $ kaynak, 60 yıllık geçmiş ve "sivili" olduğu "toplum" adına, dişe dokunur çok az şey üretebilmiş...
Yapısı her ne kadar adına uygun biçimde olsa bile, oda, borsa, birl gikibi kavramları ben "özel sektör" ve "ekonomi" ile ilişkilendirdiğimden vardığım sonuç şu oluyor: Denizli'de deniz yok. TOBB'da da oda, borsa yok, fakat siyaset var.
Olanı da "ticaret noteri" sıfatıyla var zira limon tezgâhlı seyyar satıcıdan daha büyük bir iş yapıyorsan, bir şekilde TOBB şemsiyesi altına girmek zorundasın.
Şemsiye deyince kriz yağmurundan koruma filan anlamayın; tepe yöneticisini siyasete hazırlama senaryosu anlayın.
Çünkü, hayatın gerçeğine uyan tablo bu...
Peki TOBB, "altyapıdan gelen siyasetçi" dışında ne üretir? Bu yüzden bu sonbaharda "siyasetçiler gibi" görev aşımından gelen yaprak dökümü anlaşılabilir olacak.
Fakat varlığı sorgulanmadıkça, yerine gelecekler de değer üretemeyecekse, bu kurumları neden hâlâ baş tacı ettiğimizi daha derin sorgulamak zorunda kalacağız.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA