DENETİMSİZLİK: Yasası var denetimi yok. Uçak gibi her balon, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nün yetkisinde. Ancak denetim hak getire. Netice: Patlayan balon!
ŞİŞME: Kontrolsüz büyüme de diyebiliriz. Yasa koyucu "şirket başına 5 balon" dedi. Maksat kurumsallaşma idi. Tecelli, tek balonlu şirketlerin Hindistan çöplüğünden üçüncü el balon toplaması oldu. Netice: Patlayan balon!
YOĞUN TRAFİK: Uçaklar dahi hava trafiği ne kadar yoğun olursa olsun, belli mesafe ve zaman aralığında havalanır. Balonlar için de kural var ama kaza günü buna aldırmadılar. Netice: Patlayan balon!
ESKİ BALONLAR: Uçakların bakımı aksadığında felaket gelir. Eskidiğinde, metal yorgunluğu dâhil binlerce musibet sizi bulur. Balonlar eski olunca benzer riskler oluştu. Netice: Patlayan balon!
YIKICI REKABET: Fiyat üzerinden kapışan firmalar, niteliği bir kenara bırakınca, uçuş güvenliği de buharlaşıverdi. Netice: Patlayan balon!
ZİHNİYET: Matematiği dışlayan, kural tanımazlığı marifet sayan, turistin parasını alıp ona neredeyse hiçbir şey vermek istemeyen köhne zihniyet. Netice: Patlayan balon!
AÇGÖZLÜLÜK: Uçuş programına riayet, personeli dinlendirmek, periyodik bakımları yapmak, turistten alınan fahiş ücretin bir kısmını, balona yatırmak gerekiyor. Ancak açgözlülük, altın yumurtlayan tavuktan bir avuç darıyı esirgedi. Netice: Patlayan balon!
CEHALET: Havadan ağır her cismin uçabilmesi, bir dizi fizik yasasına tabidir. Bunların eğitimini vermeden, belki ehliyetli ama ehil olmayanlara can emanet ettik. Netice: Patlayan balon!
HİLE: Herkese baloncu olma hakkı verip, bu insanlar da hile hurda ile işin hakkını vermeyince, kaza kaçınılmazdı. Zaten kaçınamadık. Netice: Patlayan balon!
KALİTESİZLİK: Ihlara Vadisi... Balon turları... Fiyakalı turizm çeşitlemesi... Ama temel sorun değişmiyor: Kalite yoksa kaza riskleriniz artıyor. Müşterinizin riskleri artıyor. Türkiye'nin itibarının riskler artıyor. Netice: Patlayan balon!