Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖNERİ-YORUM ŞEREF OĞUZ

Türk mermeri dururken ithalata ne gerek var?

Bu cennet vatana bahşedilmiş zenginliklerden biri de mermerimiz. Ancak tıpkı fındık, kayısı gibi değerini yeterince biliyor muyuz? Misal fındığın cefasını sen çekersin ama sefasını, borsasını, yüksek kârını başkası sürer.
Expo Turkey by Qatar Fuarı için Doha'dayız. İstanbul Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Ali Kahyaoğlu, elindeki 1-5 $'lık banknotlarla stantları dolaşıp siftah parası dağıtıyor. Amacı, fuarın tamamı Türk olan katılımcıları arasında tanımadıklarıyla ilişki kurmak... Bu sırada Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği'nin (GYODER) standına da uğradı; Başkan Aziz Torun'la ilk kez bu vesileyle tanıştı.
Bu yıl dünyaya 2.2 milyar dolarlık Türk doğaltaşı ihraç etmek için sektörüne önderlik yapan Ali Kahyaoğlu, yurtiçindeki büyük ve lüks projelerde yerli mermer kullanmayanlara dönük eleştirisini Torun'a da tekrarladı.
İki sektörün başkanının ilk kez Doha'da tanışmalarına tanıklık edince neden yeterine yerli mermer kullanmadıkları daha da netleşti; zira tanıtım sorunu var. Aziz Torun'un bu soruya cevabı, yaşadıkları sıkıntıya dair: "İstanbul Torium'da zeminde kullandığımız 7 bin metrekare mermer zamanla çok kötü bir görüntü oluşturmaya başladı. Biz de mecburen söküp, yerine seramik döşedik..."
Söküm sırasında bunun sebebi anlaşılıyor; meğer yerde kullanılmaması gereken mermer döşenmiş. Bunun üzerine Kahyaoğlu, Torun'a söz veriyor: "Bundan sonra ben size ücretsiz mermer danışmanlığı yapayım. Yeter ki yerli mermer kullanmaktan vazgeçmeyin."
Yerli mermer kullanan gayrimenkul yatırımcılarına Özak GYO Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Akbalık'ı örnek gösteriyor: "Ahmet Bey sağ olsun tüm projelerinde yerli mermer kullanmaya özen gösteriyor."
Peki ya 3'üncü havaalanı? Bildiğim kadarıyla İstanbul Sanayi Odası'nın girişimiyle burada yerli mermer kullanımı sağlandı. Kahyaoğlu "maalesef tam öyle olmadı" diyor.
"Expo Turkey by Qatar"ı düzenleyen Medyacity Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Kurt, Katar'la Trabzon'da imzalanan anlaşmaların maddeleri arasında bu organizasyonun da yer almasıyla umutlanmıştı: Ancak, iş planlandığı gibi yürümedi. 16 Nisan referandumu, bakanların programını değiştirdi. Türkiye'den üst düzey katılım olmayınca, Katar tarafı da ilk gün fuara resmi açıdan ilgisiz kaldı.
İkinci gün akşam saatlerinde Türkiye'nin Doha Büyükelçisi Fikret Özer'in Katar'dan bir heyete eşlik edip, stantları gezdirdiğini gördük: "Katar Şehircilik Bakanı'na rica ettim, sağ olsun bizi kırmadı."
Gayrimenkul sektörümüzün Doha'daki bu ilk gövde gösterisinden çıkarılacak çok ders var. Fikret bey "tanıtım, yer seçimi, zamanlama ve temsil" konularının seneye daha iyi çalışılacağının ve bizzat takipçisi olacağının altını çiziyor.
Benim bu fuardan aklımda kalacak olan, küresel arenada tanıtım sorunumuz olduğu kadar, sektörümüzün kendi içindeki kabiliyetlerini de bir diğerine tanıtma ihtiyacı var. Türk mermeri dururken ithalattan şikâyet etmek yerine, kendi kabiliyetlerimizi daha etkin tanıtmalıyız. Yerlisi varken ithalata gerek yok ancak yerlimizi dahi bilmiyor olmak, gidermemiz gereken eksiğimizdir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA