Türkiye, trafik kazalarıyla mücadelede büyük mesafe alan bir ülke... Yolları bölerek hatalı sollamaya, Elektronik Denetim Sistemi ile aşırı sürate bağlı kazaları azaltmayı başardık. Hem de dramatik boyutta...
Emniyet Genel Müdürlüğü'nün verilerine göre ülkemizde son 5 yılda 18 bin 479 kaza oldu, 1.082 insanımız öldü, 36 bin 507 yaralımız var. 2016'da ölenlerin sayısı ise 246... 1 Temmuz'da devreye alınan Elektronik Denetim Sistemi ile aşırı hızdan caydırma hedeflendi. Böylelikle kaza sayısı, salınan emisyon, aşırı yakıt sarfiyatı hafifledi.
Öyle ki uygulamanın başladığı 2017 yılı ile 1-19 Temmuz 2016 tarihleri arasındaki kazalar karşılaştırıldığında, ölümlü kazalarda %53.3, ölü sayısında %66.6, yaralamalı kaza sayısında %28.3, yaralı sayısında %46.2 gerileme görülüyor.
Toplam kaza sayısındaki %29.7'lik azalma sistemin tuttuğunu, sürücülerin, aşırı sürat uyaran ve yavaşlamaya sevk eden uyarıları ciddiye aldığını gösteriyor. Oysa geçen yıl TEDES denen sistemi kullanan bazı belediyeler, sürücüyü uyarmak yerine pusuya düşürerek milyonlarca ceza kesmiş ama trafik kazalarını azaltamamışlardı.
Misal Ordu Belediyesi ile TEDES'in ceza üzerinden ciro paylaşım modeli yüzünden insanlara hız kameralarıyla pusulanmış, bizzat bana Ordu geçişimde 30'dan fazla tuzaklama ile 5 bin liradan fazla ceza gelmişti.
Ordu Belediye Başkanı Enver Yılmaz'ın ürettiği "hız tabelaları ile hız kameralarını hız kesemeyecek şekilde tasarımı" modelini Merzifon, Çorlu vs. gibi diğerleri de kullanmış, bu eşkıyalık, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun müdahalesiyle sona erdirilebilmişti.
İnsanı eğitemiyorsan malzemeyi eğit derler. Elektronik Denetim Sistemi ile sürücüden yana davranırsan eğitilmiş malzeme (teknoloji) sayesinde hayat kurtarırsın. Ancak aynı teknolojiyi Ordu'dan gelip geçeni pusulamak için kullanırsan, trafik kazası azalmaz, Belediye'ye de o haram para yaramaz.