Gelin bir bardak suda fırtınanın koptuğu Körfez sermayesine birlikte bakalım. Gele gele 5 yılda 10 milyar dolar gelmiş! Ayrıca ikili ilişkilerde çok sıkıntı var.
Türk Arap Forumu'ndan Murat Efe diyor ki; "İyi yetişmiş, hızlı hareket kabiliyetine sahip, uygulamacılığı sözleşmeye dayanan ikinci kuşak Arap jenerasyonu, Türklerin kısa vadeli ve söze dayalı iş yapma biçiminden çok rahatsız."
Körfez sermayesi, Türkiye'de yaşadığı olumsuzluklardan sıkılmış, bu yıl Türkiye'ye ilgi az. Örnek verelim.
Tanmiyat ortaklığı: Körfez'in en büyük finans şirketlerinden biri olarak 500 milyon dolarla Samandıra'da "KOBİ şehri" kurmaya kalkıştı. Yanına Aslan Holding'i aldı. Aslan Holding, inşaat izni olmayan arsaya projeyi uygulamaya kalkıştı. İş kilit.
Dubai Kuleleri: Levent'teki İETT arazisi ile ilgili altyapı sorunu çözülmeden İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin ısrarıyla iş, Sama-Dubai'ye verildi. Mahkeme kararıyla olay kilitlendi.
Katari-Diyar: Bu finans grubu Türk yatırımcılarla çalışmama kararı aldı. Yalova ve Bursa'da turizm yatırımları yapmak istiyor.
Prestij projeleri yapıyor. "Türkiye'yi kendimiz öğrenelim" diyor. Örnekler çoğaltılabilir. Körfez sermayesini küçümsememeyi öğrenmeliyiz. Araplar tamamı yabancılardan oluşan bir danışmanlar ordusuyla çalışıyor!!!
O yüzden Türkiye, petrol şeyhlerini bire bir markaja alma politikasını terketmeli.
Kendine şeffaf ve açık bir yol seçmeli.
Merak etmeyin, Türk halkı doğruyu bilir.