AK Parti, az gitti uz gitti! Peş peşe bir yığın iş yaptı. Önce, Orta Vadeli Ekonomik Programı (OVP) açıkladı. Arkasından Ermenistan protokollerini tamamladı! Kürt açılımını kimseye kaptırmadı. Eski Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı oldu. Rusya Başbakanı Putin ile Ankara'da çok önemli anlaşmalara imza atıldı. ABD, Irak'ı terk etmeye başladı. Rasmussen, NATO Genel Sekreteri olarak geldi.
Türkiye, siyasette uçtu! Ancak işsizlikte göçtü!..
Çünkü bu görüşmelerin yapıldığı günler dahil, Türkiye'de resmi rakamlara göre, her gün 3 bin 322 ailenin ocakta kaynayan tenceresi söndü. Her gün 3 bin 322 aile reisi evine ekmek götüremedi.
***
2000'de işsizlik oranı yüzde 7, işsiz sayısı 1 milyon 650 bin civarındaydı. 2001 krizinde işsizlik yüzde 10'u buldu. Bir anda 2.5 milyon işsiz ile tanıştık!..
Korktuk.
IMF'ye cankurtaran simidi gibi sarıldık.
Türk halkı bu dönemde yolsuzluğa göz yuman, yoksulluğu görmezden gelen iktidar ve muhalefet partilerini sandığa gömdü. Henüz kuruluşunu doğru dürüst tamamlamamış olan AK Parti'yi iktidara taşıdı. Haydi, "Yolsuzluk ve yoksulluk için koş!" dedi. AK Parti ne yapsın? Güçlü Ekonomiye Geçiş programına ara vermedi. Bu sayede Türkiye, 17 çeyrek ortalama yüzde 5'in üzerinde büyüdü. Ekonomide yapısal dönüşüm için harekete geçildi. Teknolojiye yatırım yapıldı. Ama nafile! Bir türlü iş ve aş yaratılamadı.
Kolay mı?
Her yıl işgücü piyasasına 700 bin genç geliyor. Genç işsizliği dalga dalga yayılırken, Türkiye küresel vurgun yedi. Fatura, 3.5 milyon işsiz olarak karşımıza çıktı.