Bu para var ya bu para. Gözü kör olsun! Değdiği yeri yakıp geçiyor. Bulamamak insanların korkusu oluyor.
Avrupa'nın uzun yıllardır keyfi yerindeydi. Mevcut kaynakları geliştiremedi, üretimi artırmayı planlayamadı.
Derken ortaya Çin çıktı. Avrupa cin çarpmışa döndü.
Şimdi üretememenin ve hantallığın getirdiği endişeyle bir bir sarsılıyor.
Yunanistan'la başlayıp İspanya ve Portekiz'e uzanan krizin yakıcı etkisi en derin şekilde hissediliyor. Yunanistan, Türkiye'ye vizeyi kaldırma yolunda adım atacak, tatbikatları iptal edecek, aynı zamanda askeri yatırımları bıçak gibi kesecek acil tedbirlere başvurdu. Hiçbiri ateşi düşürmeye yetmiyor.
***
Yeni yıla girerken herkes şunu soruyor: Yangın ne zaman biter,
euro ve
dolar ne olur? Öyle ya, AB nereye gidiyor?
Sıralayalım:
2010'da
Lizbon stratejisiyle küresel rekabetin güç merkezi olmayı hedefliyordu, olmadı. Rekabet gücünü yitirdi.
Hızla yaşlanıyor. Bu yüzden
sosyal güvenlik meselesi gündemin ilk sırasına oturuyor. Fransa,
emeklilik yaşını 60'tan 62'ye çekmek istedi, kıyamet koptu.
İthal enerjiye göbekten bağlı AB, 2030'a kadar
"20-20-20" projesini yürütüyor. Yenilenebilir enerjide pay yüzde 20'ye çıkacak. Karbon salınımı yüzde 20 azalacak. Enerjinin etkisi yüzde 20 artacak. Strateji, kâğıt üzerinde güzel. Fakat
enerjide tek fiyat uygulama konusunda ortak politika oluşturmak mümkün görünmüyor.
Avrupa, eskisi kadar
yüksek teknoloji üretemiyor.
En önemlisi,
entegrasyonu sağlayamadı.
2011'de yaşlı Avrupa'da işsizlik daha da artacak, Brüksel iyice içine kapanacak.
***
Şimdi soru şu:
Euro, itibar kaybederken, küresel güç olma özelliğini yitirmiş, yaşlı, ırkçılığın ve korumacılığın gölgesinde kalan bir blokta kim olmak ister?
Rusya ve
Çin gibi yeni yükselen güçler, kendi paralarıyla iş yapmayı ve bölgesel bütünlüğü tercih ediyor.
Dolayısıyla euroyu iyi günler beklemiyor.
Peki, bu durumda dolar ne olur?
3 trilyon dolar rezervi olan Çin'in dolardan vazgeçmesi, ABD ekonomisini temelden etkiler. Bu yüzden dolar gelecekte yatırımcısına güven vermiyor. O halde şu sıralar en iyi yatırım aracı ne?
Tartışmasız durduğu yerde değer kazanan muhafazakâr yatırım. Uyarması bizden...
***
Bu noktada enerji diplomatı
Mehmet Öğütçü diyor ki:
Artık
sanal ekonomiler sürdürülemez.
Sadece hizmet, sadece ticaret, sadece aracılık sektörüyle ülkelerin geleceği olmaz.
Reel üretime, teknolojiyi geliştirmeye, hepsinden önemlisi
insan sermayesine sürekli yatırım gerekiyor. O zaman bunu yapan ülkelerin sırtı yere gelmez.