Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKUR TEMSİLCİSİ İBRAHİM ALTAY

Yaşayan fosil ne zaman keşfedildi?

Hazreti İsa'nın çarmıha gerilmesi hakkındaki filmi izleyen bir adam Yahudi komşusunun kapısını yumruklamaya ve bağırmaya başlamış: "Hainler! İsa efendimizi siz öldürdünüz!"
Çevreden koşup gelenler adamı sakinleştirmeye çalışmışlar. Bu arada kapıya çıkan Yahudi komşu "Yahu" demiş, "Sözünü ettiğin hadise iki bin sene önce oldu."
"Olsun" diye cevap vermiş bizimki, "Ben az önce öğrendim."
Sabah gazetesinde yayımlanan bazı haberler bana bu latifeyi hatırlatıyor.
80 Milyon Yıldır Yaşayan Fosil Bulundu haberinde olduğu gibi.
Başlıktaki oksimoron sizi yanıltmasın; bilim insanları milyonlarca yıldır değişime maruz kalmadan yaşadığı için bu fırfırlı köpek balığına 'yaşayan fosil' lakabını takmışlar.
Fakat bu lakabı yeni takmamışlar.
19. yüzyıldaki bazı ön çalışmaları görmezden gelsek bile 'yaşayan fosil' keşfedileli tam 79 yıl (1938) oluyor.
O günden beri birkaç yılda bir bu köpek balıklarından biri dünyanın çeşitli bölgelerinde balıkçıların ağına ya da oltasına takılıyor.
Oltaya sadece balık değil, araştırmasını doğru düzgün yapmayan gazeteciler de takılıyor.

***


Haber bekletmenin sakıncaları

17 Kasım 2017 tarihli Sabah gazetesinin arka sayfasında Erhan Öztürk imzalı çok güzel bir haber vardı.
Alışıldık gündemin dışında, hayata farklı pencereden bakan, özgün bir haber. Sosyal medyada da çok alaka gördü, paylaşıldı.
Başlığı: Kadife'den Haber Var.
Mardin'de bacakları kırık olarak bulunup tedavi için İstanbul'a getirilen Kadife ve İnci adlı iki eşeğin hikâyesi...
İstanbul Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi'nde tedavi edilmişler. Kadife'nin ayağına protez takılmış. Hatta ameliyat hazırlıkları yapılırken dört aylık hamile olduğu ortaya çıkmış. Bu durum ayrı bir sevince yol açmış.
Buraya kadar her şey çok güzel... Fakat haberin yayımlandığı gün gelen bir bilgi olayın farklı bir boyutunu ortaya koyuyor.
Kadife kurtarılamamış ve bir gün önce hayata gözlerini yummuş. Yani, haber yayımlandığında çoktan aramızdan ayrılmış.
Gazete idarecilerinin 'haber tutmak' gibi kötü bir alışkanlığı vardır. 'Bugün sayfalar dolu, bu haberi yarın ya da öbür gün yayımlayalım' derken günler geçer.
Ve haber güncelliğini kaybeder.
İnceleyince gördüm ki muhabirimiz haberi yazı sistemine çok önceden kaydetmiş, hatta bir süre önce gelen yeni bilgiler ışığında güncellemiş.
Daha önce hiçbir yerde yayımlanmayan ve her bakımdan özel olan bu haber yazıldıktan günler sonra gazeteye girebilmiş.
Daha önce de kendisinden görüş alınan kişi öldükten 10 gün sonra yayımlanan haberler görmüştük.
Bu olay da 'haber tutma' alışkanlığının sakıncalarına dair bir örnektir.

***


Yanlı haber

16 Kasım 2016 tarihli O Kazanın Raporu Eksik Çıktı başlıklı habere, sözü edilen raporu yazan Ahmet Şengül itiraz etti.
Trafik bilirkişisi ve eğitmeni olan Şengül özetle şunları söyledi:
"Bahse konu olaya daha önceden mahkeme tarafından bilirkişi olarak tayin edildim. Raporumu hak, hukuk ve vicdan çerçevesinde detaylı şekilde hazırlayıp mahkemeye ibraz ettim. Sanık veya vekili elbette bu rapora itiraz edebilirler, itiraz haklarını kullanabilirler. Nitekim kullanmışlardır. Fakat haberde resmim kullanılarak sanki yanlış ya da yanlı rapor hazırladığım algısı oluşturulmuştur. Bu da benim yıllar süren emeğimi ve itibarımı zedelemiştir."
Şengül haklı. Rapora itiraz edilmesi, peşinen raporun eksik çıktığını göstermez. Dolayısıyla böyle bir başlık atılması yanlıştır.
En fazla 'sanık avukatları bilirkişi raporuna itiraz etti' denebilir ve bu durumda da fotoğrafı konulan bilirkişinin cevap hakkına saygı göstermek, kendisini bulup görüşünü almak gerekir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA