Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MAHMUT ÖVÜR

AB'nin 'Açık Günler' deneyimi

Yaşlı Avrupa'nın iki yüzü var; biri dışarıya kapanan, "öteki"leştiren, biri de kendini yeniden üreterek, kucaklayan ve genişleyen Avrupa...
İçinden geçtiğimiz süreçte birinci yüzü baskın görünse de asıl geleceği şekillendirecek dipten gelen dalga olan ikinci yüzü...
Bunu açık biçimde Avrupa'nın başkenti Brüksel'de düzenlenen "Open Days" etkinliğinde görmek mümkün.
Open Days yani "Açık Günler"e AB üyesi ve Avrupa'yla yakın ilişki içinde olan çok sayıda ülke katılıyor.
Önemli bir toplantı çünkü AB ülkeleri, artık merkezden değil, "Bölgeler ve şehirler" üzerinden "kalkınma, istihdam ve sosyal" politikalar geliştirmek istiyor.
Bunu da tam 7 yıldır yapıyorlar.
Bu yıl da hedeflenen, yerel politikacılarla "Küresel değişime Avrupa'nın cevapları" başlığı altında "Yaratıcılık, Çevre, Sınır Ötesi İşbirliği ve Bölgeler Arası Uyum Politikaları"nı ele alarak yeni açılımları tartışmak.
Biz de AB'nin davetlisi olarak bu tartışmaları izlemek için Brüksel'deyiz. Ve tek gazeteci olarak AB Parlamentosu'nun Genel Kurul salonunda yapılan ilk toplantıya katılıyoruz.
Yerel deneyimlerin paylaşıldığı bu toplantıda, başta Avrupa Komisyonu Başkanı Manuel Barroso olmak üzere İsveç'ten İspanya'nın Bask bölgesine uzanan birçok ülkeden ve bölgeden bakanlarla üst düzey yetkililer konuştu.
Yirmi iki dilden çeviri yapılan toplantının amacını Barroso'nun şu sözleri açıklıyordu:
"Tek tip politikalar üretmek yerine yereldeki en iyi uygulamaları ve deneyimleri ortaya çıkartarak hem paylaşacağız, hem de geliştireceğiz."
Gerçekten de AB'yi sadece parlamentodan, konseyden ve komisyondan ibaret saymamak gerekiyor.
AB'yi AB yapan yeni süreçler yaşanıyor. Bu da küresel çağa uygun katılımcı bir örgütlenme ve yerel deneyimleri paylaşma zemini sunuyor. Doğrusu AB Yerel Yönetimler Sözleşmesi'ne çekince koyan ve Kürt meselesinde çözüm arayan Türkiye'nin bu değişimi dikkatle izlemesi ve sonuçlar çıkarması gerekiyor.
Gerekiyor, çünkü bu yılki toplantıya, tam 33 ülkenin 213 şehir ve bölgesinden yaklaşık 8 bin kişi katılıyor.
Ve üç gün boyunca ulaşımdan, eğitime, istihdamdan yaşanabilir şehirler kurmaya onlarca deneyim paylaşılıyor.
Peki Türkiye bu önemli etkinliğin neresinde?
Bu konuda durumumuzun parlak olmadığı çok açık. İlk kez geçen yıl pasif izlemeden aktif izlemeye geçti Türkiye... Onun nedeni de yine geçen yıl İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin öncülüğünde Brüksel'de açılan İstanbul Merkezi. Bu sayede 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı da, Belediyeler Birliği de katılımcılar arasında yer aldı.
Bu konuda en büyük çabayı da Brüksel'deki İstanbul Merkezi veriyor. Bu çaba sayesinde İstanbul Merkezi ilk kez Open Days'in toplantı mekânlarından biri oldu.
Biz de Open Days'in Türkiye için ne anlama geldiğini İstanbul Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Tulu Gümüştekin'e sorduk. Gümüştekin şöyle diyor:
"Bu toplantı şehirler ve bölgelerin birbirini tanıması ve deneyimlerini aktarmasında önemli rol oynuyor. Avrupa Kültür Başkenti olacak İstanbul'un bu etkinliğin bir parçası olması bu açıdan önemli. Çünkü diğer kültür başkenti şehirlerin neleri, nasıl yaptığını öğreneceğiz. Onlar da bizim deneyimlerimizi öğrenecek. Aynı şeyi diğer şehir ve bölgelerimizin de yapmasında sayısız yarar var."
Gümüştekin, şehir ve bölgelerin kalkınması ve gelişmesi için 2007-2014 arasında ayrılan bütçenin 347 milyar Euro olduğunu söylüyor.
İnanılmaz bir rakam, ama işbirliklerinin kurulması ve deneyimlerin paylaşılması ülkelere daha cazip geliyor. Üye olmayan ABD, Rusya ve Ukrayna'nın katılması başka nasıl açıklanır?
Kısaca Açık Günler etkinliği yeni bir toplumsal ilişki biçimi yaratıyor.
Buradan çıkacak sonuç ise şunu işaret ediyor: AB ile ilişkilerde her şeyi merkezi hükümetten beklemek doğru değil. Şehirler ve bölgeler devreye girerek hem kendi geleceklerini kurabilir, hem de halklar arasında dostluk yaratabilir.
Açık Günler, bu şansı Türkiye'nin şehir ve bölgelerine de sunuyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA