Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MAHMUT ÖVÜR

Sarıgül nereye koşuyor?

Demokratik açılım süreci siyasetin dengelerini de sarsacağa benziyor.
Özellikle CHP'nin "alternatif üretmeden muhalefet" yapması, MHP'nin klasik rolünü sert bir siyasi üslupla dile getirmesi ve AK Parti'nin de bu zor süreci kendi içine çekilerek sürdürmek istemesi "merkez"de eskisine oranla daha göze görünür bir "boş alan" yarattı.
Ancak bu boş alan bir iktidar yaratacak derinlikte değil.
Değil çünkü AK Parti hâlâ aşılamaz durumda ve Başbakan Erdoğan son çıkışlarıyla siyasette ezber bozmaya devam ediyor.
Baksanıza, solun bile ağzına alamadığı Dersim'i sahipleniyor, Kahramanmaraş, Çorum katliamlarını kınıyor, karşı çıkıyor ve asker içindeki yeni darbeci "Kafes Planı"na meydan okuyor.
Bu siyasi tavır AK Parti'yi "diri ve dinamik" tutuyor.
Bu politikanın sürdürülmesi ve başarıya ulaşması AK Parti'yi yeniden çok güçlü biçimde iktidar yapacağı gibi bazen "bir adım ileri iki adım geri" atması, bazı politikalarda gelgitler yaşaması, net tavır koyamaması oy kaybına yol açıyor.
Mevcut siyasi tablonun bir yanı bu, bir de öteki yanı var.
Öteki yanında "siyasi kamplaşma ve parti içi politikaların yarattığı çözülme" yer alıyor. Bir anlamda her partinin "gayri memnunları" da var ve bu artıyor.
Bu da her partinin küçük oranlarda da olsa çözülerek oy kaybetmesine yol açıyor.
Doğrusu bu kayıplardan bir iktidar çıkmaz ama yeni bir siyasi aktör çıkabilir.
Peki, kim olacak bu siyasi aktör?

80 ilde örgütlendi

Eski merkez sağın yeni DP'sinin esamisi bile okunmuyor. Ergenekon'u sahiplenme dışında siyaseten söylediği yeni bir şey yok. Mevcut liderinin değişip yerine kimin geleceği de belli değil. Bu belirsizlik DP'yi de halkın gözünde belirsiz yapıyor.
İkinci sırada eski Devlet Bakanı Abdüllatif Şener'in Türkiye Partisi var. Ama onun da durumu pek iç açıcı değil.
Ne yeni bir siyaset üretebildi, ne de popülist bir politika geliştirdi.
Siyasetin sol cenahında ise SHP, 12 Aralık Hareketi ve Ufuk Uras'ın bir araya gelerek oluşturacakları "Sol Demokrat" bir parti çabası var.
Siyaset kulislerinde "aydın hareketi" olarak görülen bu girişimin, halkla buluşmadığı sürece bir çıkış yapamayacağı konuşuluyor.
Geriye bir tek yukarıda sözünü ettiğimiz "siyasetteki boşluğu" doldurabilecek Mustafa Sarıgül hareketi kalıyor.
Sarıgül beklenen kadroyu ortaya koyamasa da kişisel imajıyla ciddi bir hareketlenme yaratıyor.
Gelen bilgilere göre Burdur hariç 80 ilde il örgütünü, 400'e yakın ilçede de ilçe örgütünü kurmuş durumda.
Tek tek bakıldığında çevresinde yer alan Hikmet Çetin, Onur Kumbaracıbaşı, Bülent Tanla gibi eski, Hayri İnönü, Hakan Dalokay gibi de yeni siyasetçilerin ortaya "Yeni Türkiye" vizyonu koyup koyamayacakları bilinmiyor.
Ancak bu gerçek Sarıgül'ün Genç Parti'nin yerini doldurmayacağı ve hatta "her partinin gayri memnunları"nın oyunu almayacağı anlamına gelmiyor.
Sarıgül oraya doğru koşuyor.
Ayrıca CHP'nin Alevileri inciten politikasının açığa çıkması da yeni bir şans sunuyor.
Daha şimdiden yüzde 7'lerde dolaşan bir oya sahip ve kişisel sempatisiyle bunu daha da arttırabileceği öngörülüyor.
Bu durum AK Parti'den çok Sarıgül'ü küçümseyen CHP'li "Beyaz Türkler" için tehlike çanının çaldığı anlamına geliyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA