Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MAHMUT ÖVÜR

Danıştay cinayetinde kayıtları kim sildi?

İki gündür gazeteleri daha bir yakından izliyorum. Gündemin ön sıralarında istisnasız anayasa paketi ve başkanlık sistemi var. Ama bugünlerde bazı gazetelerin geniş yer verdiği, bazılarının da görmezden geldiği bir başka çarpıcı gerçek daha var: Danıştay saldırısında kayıt skandalı...
O günü biraz hatırlayalım. 17 Mayıs 2006'da toplantı halindeki Danıştay 2. Dairesi'ne giren bir saldırgan, kurşun yağdırıyor ve Mustafa Yücel Özbilgin'i öldürüyor.
Yargının üst örgütüne yönelik bu saldırıyla Türkiye sarsılmıştı. Saldırganın gerekçesi Türban kararı, hedef de Cumhuriyet'in en önemli kurumu Danıştay olunca suçlu belliydi: Dinciler, irticacılar ve destekçisi hükümet...
İnanılmaz bir öfke patlaması yaşandı. Kimi ikinci bir Kubilay Olayı'ndan söz ediyor, kimi de Türkiye'nin 11 Eylül'ünden...
Peki, sonra ne oldu?
Allah'tan saldırgan yakalandı. Ancak uzun bir süre, yakalanması da cinayetin perde arkasında kimlerin olduğunu ortaya çıkarmaya yetmedi. Çünkü "iyi bir organizasyondu."
Ayrıca medyada farklı sunulması için de her şey yapılıyordu. Olayı "Cumhuriyet'in 11 Eylül'ü" olarak niteleyen Ertuğrul Özkök'ün şu satırlarını hatırlayalım:
"Önümüzdeki bilgiler bir fanatiğin türban kararını protesto için bu cinayeti işlediğini gösteriyordu."
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal da benzer bir yaklaşım içindeydi:
"Türkiye'de maalesef siyasete kan bulaşmıştır."
Baykal, "Bu süreçte iktidarın rolü nedir?" sorusuna da şöyle cevap veriyordu:
"Türkiye'yi buraya doğru sürükleyen oluşumun arkasındaki güçlerin aklını başına alması lazım..."
Aradan 4 yıl geçti.
Şimdi geldiğimiz noktada çok ciddi bir belge ortaya çıktı. TÜBİTAK kendisine gönderilen kamera kayıtlarını inceledi ve hazırladığı raporu davaya bakan 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi.
Rapora göre cinayetten bir gün önce Danıştay'da, 19.47 ile 19.50 saatleri arasındaki kayıtlar birileri tarafından silinmişti.
Cinayet günü de kameralar bozuk olduğu için kayıt yapılmamıştı.
Peki, kimdi bunun sorumlusu? OYAK Güvenlik Şirketi.
Şimdi gelelim TÜBİTAK Raporu'na... Ne diyor rapor?
"Kameralar bozuk değildi. Cinayetten bir gün önce Arslan, keşif yaparken görüntülendi ancak birileri bu görüntüleri izledi, görüntülerin dosya isimlerini değiştirdi ve bu görüntüleri bilinçli olarak sildi."
Tam bir skandal... Dahası var, Zaman gazetesi olayı biraz daha derinleştirerek OYAK Güvenlik ile Danıştay Genel Sekreterliği arasındaki yazışmalardan şu gerçeğin ortaya çıktığını söylüyor: "OYAK Güvenlik, kanlı baskından bir gün önce akşam saatlerinde güvenlik kameralarının hard disklerini 'arızalı' olduğu gerekçesiyle söktü. Saldırgan Alparslan Arslan'ın keşif yaptığı gün olan 16 Mayıs 2006'ya ait kayıtların bulunduğu hard disklere format atıldı. Saldırının gerçekleştiği 17 Mayıs günü ise tetiğin çekildiği sabah saat 09.45'ten sadece 5 saat sonra 14.45'te hard diskler yerine monte edilerek kameralar çalışır hale getirildi."
İnanılmaz değil mi?
Tesadüfe bakın cinayetten bir gün önce hard disklere "format" atılıyor. Ertesi gün de kayıt yapılmıyor.
Aslında asıl dertleri Türkiye'yi formatlamak... OYAK'la ilişkili olduğu için Orgeneral Sabri Yirmibeşoğlu'nun 6-7 Eylül olaylarıyla ilgili şu sözünü hatırladım:
"6-7 Eylül de bir Özel Harp işidir ve muhteşem bir örgütlenmeydi. Amacına da ulaştı."
Eğer, cinayet günü Alparslan Arslan yakalanmasıydı, sonrasında Ergenekon Mahkemesi olaya el koymasaydı Danıştay cinayeti tıpkı geçmiştekiler gibi "Muhteşem bir örgütlenme" olarak hedefine ulaşacaktı.
İşte size dört başı mamur bir Ergenekon operasyonu... Ergenekon'u küçümseyenler, o günlerde bu kirli oyunu "Cumhuriyet'in 11 Eylül'ü", "İkinci Kubilay olayı" diye niteleyenler bugün neden susuyor acaba?
Ahmet Altan'ın dediği gibi kendi iktidarları için yargıçları öldürmekten, gerçekleri saptırmaktan, bütün ülkeyi bir kaosa itmekten kaçınmayan insanları ortaya çıkartmalıyız ki, bu alçaklıklar tekrar etmesin, yargıçlar öldürülmesin, ülke karışmasın...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA