Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MAHMUT ÖVÜR

CHP'den Gülen'e kırmızı kart

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ağzından düşürmediği "değişim ve dönüşüm" sözüne rağmen CHP'de ne değiştiğini Parti Meclisi listesine bakarak söylemek çok zor.
CHP, laiklik üzerinden siyaset yapmayı bıraktı ama seçilenlere bakınca partide tam bir kafa karışıklığı yaşandığı görünüyor.
Adnan Keskin, Haluk Koç, Murat Karayalçın, Gülsün Bilgehan, Fikri Sağlar, İlhan Cihaner, Aytun Çıray, Bülent Kuşoğlu, Sezgin Tanrıkulu ve Metin Feyzioğlu bir arada.
Bu gerçek, CHP'nin sıkıştığı yüzde 20-25 bandından çıkamayacağının ilk işareti.
Yeni katılanlar arasında da bu çizgiyi değiştireceklerin sayısı çok az.
Parti Meclisi'nin bu tablosuna bakınca, CHP'yi yeni kitlelere taşıyacak isim bulmak zor. Klasik CHP tabanından biraz farklı ve halka dokunan yeni siyasi aktörlerin önde gelen birkaç isminin en alt sıralarda yer alması bunu gösteriyor.
Bu açıdan en ilginç isim, dindar kesimle CHP arasında yeni köprü kurabileceği umulan ve akademisyen kimliğiyle kamuoyunda ilgi çeken Muhammet Çakmak...
Çakmak, 370 civarında oy alarak PM'ye seçilemedi. Çünkü Çakmak'ın, daha önce Fethullah Gülen için "Fethullan Gülen bilge insandır" demesi ve Bosna gezisinin düzenlemesinde rol oynaması CHP içinde ve çevresinde çok eleştirildi.
Bu tavır, kurultay salonunda tam bir kampanyaya dönüştü. Neredeyse kürsüye çıkan her konuşmacı Çakmak'ın Nakşibendi tarikatı şeyhinin torunu olduğundan söz edip oy verilmemesini istedi. Hatta kulislerde "Çakmak'a değil, Cihaner'e oy verin" çağrısı yapıldı.
Böylece CHP tabanı, içindeki en değişik siyasi aktöre daha fazla tahammül edemediği gibi ihtimal olarak cemaatle ilişkiye de kırmızı kart gösterdi.
Aslında "değişim" ve "Yeni CHP" denildiğinde neyin anlaşıldığı da çok netleşmiş değil. Bu yüzden durumu en iyi daha 2010'da söylediğimiz "Biraz değişim" sözü açıklıyor. Bunun CHP'yi iktidar yapmaya yetmeyeceği çok açık. Sanıyorum bu durumdan CHP tabanı da memnun. Öyle olmasaydı, değişim denilince ilk akla gelen siyasi aktörden Gürsel Tekin, Sezgin Tanrıkulu, Nihat Matkap, Erdoğan Toprak en alt sıralarda yer almaz, Muhammet Çakmak da liste dışı kalmazdı.
Burada bir noktanın daha altı çizilmeli. Listeye girmelerine rağmen "Maymuncuk" liste savaşlarıyla Gürsel Tekin ve Erdoğan Toprak ustaca aşağı çekilerek "etkisiz" birer aktör haline getirildi. Bu da siyaseti bilmediği söylenen Kılıçdaroğlu'nun siyasette ne kadar ustalaştığını gösteriyor. Hatırlayın, Kılıçdaroğlu bırakın birinci adamlığı ikinci adam olacakları da ince ince uyarmıştı: "İkinci adam yok, ikinci adamlar var."
CHP'nin Parti Meclisi listesine bakıldığında tek tek çevresinde sevilen sosyal demokrat isimler var ama tablo çok karışık. Ve ortada aynı siyaset dilini konuşan bir kadro yok.
Bu durumda, değişimin simgesi de uygulayıcısı da "tek adam": Kemal Kılıçdaroğlu...
Ve görünen o ki, CHP yerel seçimlere kadar önce Atatürkçü, sonra sosyal demokrat, biraz ulusalcı, biraz sosyalist arada bir de "sosyal liberal" söylemlerle yoluna devam edecek. Sonrası Allah kerim... İyi ramazanlar...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA