Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MAHMUT ÖVÜR

CHP’de büyük kavga

Referandumda hayır çıkması için her yolu mubah sayan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu parti içinde sıkıntılı günler bekliyor. Delege bazında hâlâ güçlü görünse de CHP kulislerinde sabah akşam referandum sonrası Kılıçdaroğlu'nun gideceği konuşuluyor. Nedeni de sadece referandumun kaybedilme ihtimali değil, siyasetsizlik.
Bu da referandum sürecinde bile CHP'nin derin bir "iç savaş"ın eşiğinde olduğunu gösteriyor. Şu sıralarda kulislerde referandumdan çok "Kimi genel başkan yapalım?" ya da "Bizi kim kurtarır?" sorusuna cevap aranıyor. Henüz kılıçlar açıktan çekilmedi ama referandum sonrası adı konmamış bir iç savaşın hazırlıkları ayyuka çıkmış durumda.
Herkes CHP'nin karışacağı olasılığına göre hesap yapıyor.
Kimler yok ki. İlk akla gelen isimler belli: Deniz Baykal, Muharrem İnce ve Metin Feyzioğlu.
Kendisine kurulan kaset komplosunun üzerine bile gidemeyen Baykal'ın son günlerde "denize dökme" sevincinden söz etmesi hayra alamet değil. Son bir kez kader yüzüme güler mi diye laik tabana "Beni görün" mesajı veriyor. Ama açık açık da ortaya çıkamıyor çünkü kazanma şansı yok.
Delegelerin yüzde 90'ına yakını Alevi kökenli ve Baykal'a destek vermeleri mümkün değil.
Tabii o delegeler de CHP'de yolun sonunun göründüğünün farkındalar ve bu nedenle Baykal'vari isimler dışında bir arayış içindeler.
O isim Feyzioğlu da değil, ona göre Muharrem İnce daha şanslı. Ancak CHP tabanı, onun da etkili, sürükleyici bir aktör olmadığını ve olamayacağını biliyor. Bu yüzden "yeni bir isim" peşinde. İşte CHP'yi bugünlerde hareketlendiren de bu talep. Bu gerçeği bilen CHP'nin siyaset mühendisleri de hemen harekete geçmişler. Harekete geçenler arasında, genel başkan yardımcıları Veli Ağbaba, Erdal Aksünger ve CHP Milletvekili İlhan Cihaner adı öne çıkıyor.
Bir anlamda partide yeni birkaç "hizip"ten söz ediliyor. Formül şu:
Kılıçdaroğlu referandum yenilgisinden sonra kendi rızasıyla gideceğini söyleyip, birini işaret ederse, sorun olmaz. İşaret ettiği isim de kazanır. Bu yüzden tüm ekipler, Kemal Bey'in hışmına uğramamak için yanında görünüyor ama el altından da özel hazırlık yapılıyor.
Ama tersi olur da ayrılmaz ve direnirse grup rezerv lider adayı olarak Özgür Özel'i sahneye sürecek. Arka planda ikinci bir isim daha var: Gürbüz Çapan'ın "kadrosu" olarak bilinen "sosyalist" Aykut Aydoğdu.
Aydoğdu bir yandan Özgür Özel'e yatırım yaparken, öte yandan da siyasetin klasik, "Neden ben olmayayım" hastalığına yakalandığı için el altından yoklama çekiyor.
Hesap içinde hesap var.
Kısaca CHP'de Kılıçdaroğlu karşısında şimdilik iki hat oluşmuş durumda.
Baykal-İnce-Feyzioğlu hattı, Özgür Özel- Ağbaba- Aksünger ve Aydoğdu hattı.
Bazı belediye başkanlarının da destek verdiği bu hattın arkasındaki derin isim ise Erdoğan Toprak. Ancak CHP genetiğinden gelenler bunun gerçek durumu tam anlatmadığını, farklı isimlerin de beklenti içinde olduğunu söylüyor.
Engin Altay, Selin Sayek Böke ve tabii ki kambersiz düğün olmaz; Gürsel Tekin de. Kulislere göre onlar daha çok pusuda beklemeyi tercih ediyor, gidişata göre pozisyon alacaklar. Geriye adı geçmeyen bir tek isim kalıyor: Mustafa Sarıgül.
Onu da biz analım. Son on günde piyasada göründü ama onun gönlünde daha çok "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi"nden sonra ortaya çıkmak var.
Anlaşılan siyaseten irtifa kaybetse de hâlâ umudu var demek ki...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA