Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MAHMUT ÖVÜR

El-Bağdadi ve küresel kumpas

Suriye iç savaşını derinleştiren en önemli faktörlerden biri DEAŞ terör örgütüydü. Küresel ve bölgesel bir aparat olarak birçok işe yaradı. Büyümesinde bölge sosyolojisindeki "öfke" gerekçe gösterilse de asıl görevi başkaydı ve onu "harfiyen" yerine getirdi.
ABD, onun sayesinde Suriye'ye yerleşti. AB ülkeleri için hem Suriye'yle ilgilenme gerekçesi oldu hem de ABD tarafından tehdit edilme aracı.
Eli kanlı Esad rejimi bile büyük oranda onun sayesinde ayakta kaldı.
Ama en önemlisi küresel güçlerin Türkiye'ye ve İslam'a karış bir operasyon aracı olarak kullanmasıydı. Özellikle Türkiye'ye yönelik.
Ankara, İstanbul ve Suruç başta olmak üzere birçok yere direkt saldırdı. PKK/YPG'yi de Batı'nın gözünde "seküler kahraman" yaparak terörün güç kazanmasını sağladı.
DEAŞ'ın yaptığı her eylem, PKK/YPG ve HDP'ye inanılmaz bir propaganda fırsatı verdi ve onlar da bunu akıl hocalarıyla birlikte ustaca kullandı. Türkiye'deki bazı muhalefet partileri ve FETÖ de buna destek verdi.
O günlerde de yazdım, DEAŞ rotasını önce Sincar'a sonra Kobani'ye boşuna çevirmedi. Dünyaya ve Kürt sosyolojisine "Rojava devrimi" pazarlanırken, Kobani vandalizmiyle 53 insanımız katledildi ve çözüm süreci bitirildi.
Bununla da yetinilmedi, emperyalistlerin silah desteğiyle bu sahte devrim, Diyarbakır'dan Şırnak'a "hendek" kirli tezgahıyla taşınmak istendi. Türkiye buna izin vermeyince de hemen devreye FETÖ girdi ve 15 Temmuz 2016'daki o kanlı darbe ve işgal girişimi yaptı.
Şimdi geldiğimiz noktaya bakın, Türkiye bunları atlattığı gibi en son yaptığı Barış Pınarı Harekâtı'yla bu küresel kumpası tamamen bozdu.
Ve hem Suriye'de hem bölgede yeni bir sayfa açtı.
DEAŞ'ın elebaşı Ebubekir el-Bağdadi'nin ABD tarafından öldürüldüğünün açıklanması bu yeni sayfaya, Trump ve derin ABD'nin bir hamlesi. Oysa dünya âlem biliyor ki, DEAŞ bu topraklardan daha çok Batı laboratuvarlarının bir ürünü.
Bu gerçeği en net biçimde söyleyen de bizzat Trump'tı:
"Başkan Obama'yı ve (Hillary) Clinton'ı IŞİD'in kurucuları olarak niteliyorum. Onlar örgütün kurucularıdır."
ABD birkaç yıl içinde bu noktadan DEAŞ'ın misyonunun bittiği bugünkü noktaya geldi. Bu da hem Trump'ın hem de "derin ABD"nin işine geldiği için oldu.
Tablo çok net; Trump, El-Bağdadi operasyonuyla, Suriye'de iflas eden ABD siyasetinin üstünü örterek, hem Pentagon'u susturuyor, hem de onların kendisine yönelttikleri "Bizi Türkiye'ye karşı geri adım atmak zorunda bıraktın" eleştirisini püskürtüyor,
Tabi işin asıl kaymağını da seçimde yemek koşuluyla. Artık elinde Hollywood filmlerine taş çıkartacak bir hikaye var. Önümüzdeki yıl bu hikayenin farklı versiyonlarını bol bol izleyeceğiz. Operasyon görüntüleri bir yana, sadece o köpek olayından bile birkaç dizi çıkarır.
Bu son, Türkiye'ye ve bölgeye yönelik başka planların devreye sokulmayacağı anlamına gelmiyor. İlk sırada Türkiye'nin kırmızı bültenle aradığı terör örgütü yöneticilerinden "Mazlum Kobani" kod adlı Ferhat Abdi Şahin var. PKK'da yöneticilik yapmış, onlarca terör eylemine imza atmış Şahin, küresel bir akılla bugünlere hazırlanmış biri. Bir süre ortadan kaybolması da bunu gösteriyor. Kod adı üzerinde bile çalışılmış. Bu tezgahtan Kürtlere, bölgeye hayır gelmeyeceğini görmek için "Rojava devrimi"ne, o devrim nedeniyle göç etmek zorunda kalanlara, PKK-YPG aklının neler yaptığına bakmak yeterli.
Ya da şu soruların cevabını vermek; Türkiye'deki 350 bin, Irak Kürt Bölgesinde de 300 bini aşkın Kürt, o bölgeye neden geri dönmedi? Suriye'deki 16 Kürt partisinden 30'a yakın siyasetçi neden PYD tarafından cezaevinde tutuldu?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA