Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YAŞAR ÖZAY

Her şeyin başı eğitim

21. yüzyılın; bilgi çağının da ötesinde, bilgiye ulaşmayı bilen, bilgiyi eleştirel düşünceyle işleyebilen, bilimsel yöntem ve mantığı kavramış insanların çağı olacağı eğitim çevrelerinde dile getiriliyor. Kitlelerin eğitimini bu yönde geliştirmek için büyük çaba gösteren toplumlar, küresel yarışta öne geçiyor. Türkiye'nin bu yarışta söz sahibi olabilmesi için ise büyük insan potansiyelini çağdaş eğitimle geliştirmesi gerekiyor. Buraya kadar söylenenlere kimsenin itirazı yok.
Ama bir de Türkiye'nin gerçeği var. Bu gerçeğin bir yüzü ise Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun makûs talihi. Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi'nin (BETAM) araştırmasına göre, bölgede okula devam etmeyen 125 bin çocuk bulunuyor. Kız çocuklarının yüzde 48.5'i aileleri tarafından okula gönderilmiyor. Kızların yüzde 72'si tarlada işçi olarak çalıştırılıyor. Erkeklerin ise yüzde 33.5'i okula devam etmiyor. Okul öncesi eğitimin önemi ise hâlâ ailelerce kavranamadığından, çocuklarını bu okullara yollayan ebeveyn sayısı yok denecek kadar az.
Ortaya çıkan tablo, kız öğrenciler aleyhine işleyen cinsiyet ayrımcılığını da ortaya koyuyor. Bu ayrımın altında töre, kız çocuklarının okuyup ne olacağı düşüncesi, çevre baskısı ve erkek öğrenciler ile kız öğrencilerin bir arada eğitim görmesinin ailelerde yarattığı tedirginlik gibi birçok sosyolojik sebep yatıyor. Mardin Valisi Hasan Duruer, tüm Türkiye'yi yasa boğan ve koruculuk sistemi üzerinde tartışmalara neden olan Mardin'deki katliamla ilgili yaptığı açıklamada, koruculuk sisteminin katliamda belirleyici olmadığını, kıskançlık faktörü ve cahilliğin daha önemli olduğunu söyledi. Duruer, kız çocuklarının okutulması konusunda örf, adet ve inançları göz önüne alarak ayrı okullarda okutulmasını ve yurtlar yapılmasını önerdi.
Sayın valinin bu sözleri belli çevreler tarafından eleştirildi. CHP Mersin Milletvekili İsa Gök, Mardin Valisi Hasan Duruer'in kız ve erkek çocuklarının ayrı okullarda okutulması yönündeki açıklamasını TBMM gündemine taşıdı.
Bu öneriye çağdaş eğitim anlayışı çizgisinden bakacak olursak elbette yanlış olduğunu görürüz. 21. yüzyılda böyle bir önerinin yapılmasını Türk eğitim sistemine indirilmiş bir darbe olarak algılamamız gerekir.

Karma eğitim

Ancak bu yargıyı Batı'dan baktığımız için yanlış buluyoruz. Bir de Doğu'dan bakalım. Bölgeye örf ve adetler hakim, aşiretlerin etkisi her şeyin üstünde. Başlık parasıyla kız çocukları satılıyor. Kız çocuklarının okumasına iyi gözle bakılmıyor. Aileler kız çocuklarının karma eğitim almasını istemiyor. Ve daha nice batıdaki bölgelerimizden farklı yöreye özgü olan ve bir o kadar öznel çözüm bekleyen sorunlar... Peki çözüm?
Çözüm, bölge halkını yıllardan beri sömüren, halkın cahil kalmasından nemalanan aşiret düzenini ve cahilliği ortadan kaldırmakta yatıyor. Yapılacak iş kız çocuklarının eğitimini sağlamak, okul öncesi eğitimi başlatmak ve bölgeye hakim olan aşiret düzenini yıkmaktır.
Bölgede hiç yaşamayanlar, bölge gerçeğini bilmeyenler Mardin valisine karşı çıkabilir. Kendilerine göre haklı dayanakları da vardır. Karma eğitimden yana biri olarak valiyi haklı buluyorum. Kız çocuklarının evde oturmasına ve tarlada işçi gibi çalıştırılmasına gönlüm razı olmuyor. Kanayan yarayı durdurmak için, bölgeyi bilen biri olarak derhal kız çocuklarının erkeklerden ayrı eğitim almalarını sağlayacak imkân ortaya konulmalıdır. Kız öğrencilerin iş sahibi olmalarının önü açılmalı, eğitimlerini rahat bir şekilde yapmaları için yatılı yurtlar tahsis edilmelidir. Geçmiş dönemlerde Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde açılan yatılı kız öğretmen okulları bölgenin kaderini değiştiren birer ışık olmuştu. O okullardan öğretmen olarak yetişen genç kızlar, yöredeki köy okullarında görev yaparken yüzlerce öğrencinin karanlık geleceğini değiştirmişlerdi. Yetkililerden rica ediyorum; bölge insanını kurtarmak istiyorsak, yapılacak işler belli. Zaman geçirilmeden Milli Eğitim temel yasalarına ters gelse bile bölgede yatılı kız okulları açalım. Bu genç kızlarımızı iş sahibi yapacak olanaklar tanıyalım. Örfü, adetleri ve aşiret düzenini eğitimle tarihin derinliklerine gömelim. Kızlarımız ve gençlerimiz birey olduğu bilincine ulaşsın.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA