Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YAŞAR ÖZAY

Sınavı geçtiniz, tercihlerde yanılmayın

Sınav maratonunun sonuna gelindi. Binlerce ilköğretim ve lise öğrencisi aileleriyle birlikte ter döktü. Şimdi önünüzde hak ettiğiniz uzunca bir tatil var. Şu an tercihleri düşünmek için erken denilse de her güzel şey gibi bu tatil de bitecek ve başta anne babalar olmak üzere sınava giren öğrenciler, en az sınav süreci kadar gergin bir süreç yaşayacak. Zorlu sınav dönemi yerini tercihlere bırakacak. Sınav sonuçlarının açıklanmasından sonra öğrencilerin arayışları başlayacak.
Karar verme aşamasında, yanlış alınan bir karar yıllarca verilen emeklerin boşa gitmesine neden olabilir. Üniversite sınavına giren 250 bin öğrencinin, önceki sınavda herhangi bir bölüme yerleşmiş ve o bölümde okuyan öğrencilerden oluştuğu biliniyor. Bir bölüme yerleşememe ve açıkta kalma korkusuyla verilen kararlar öğrencilerin koskoca bir senesinin boşa gitmesine neden oluyor.
Araştırmalarda meslek seçiminde etkili olan faktörlerin başında ebeveyn etkisi, yakın çevrenin etkisi ve moda olan mesleklerin seçildiği belirlendi asıl olması gerekli olan; istediği ve sevdiği mesleği seçenlerin oranı ise hayli düşük.
Uzmanlar öğrencilerin puanlarına göre meslek seçimi yaptığını, sınava girmeden önce belirli bir meslekte karar kılmalarına rağmen puanları gelince fikir değiştirdiğini söyledi. Puanı, girmek istediği bölümün üstünde bir puan ise öğrenci "Benim puanım buraya yetiyor. Ben bu bölümü yazayım", puanı beklediğinden düşük gelmişse "Bir yere kapak atayım" düşüncesiyle hareket edince ortaya çıkan sonuç hüsran oluyor. Sınav cenderesi denilen yorucu maratona sil baştan yeniden başlanıyor. Bu korku girdabını yaşamamak için meslek seçimini yaparken iyi düşünüp puanınıza bakmadan başarılı olacağınız ve severek yapacağınız mesleği seçin. Hayat sizin hayatınız. Ömrünüzün 4 güzel yılını kendi ellerinizle kâbusa çevirmeyin.

Gençler bu yıl çok şanslı
Üniversiteye girenlerin sayısının geçmiş yıllara göre az olması, YÖK'ün devlet üniversitelerinde yüzde 25, vakıf üniversitelerinde yüzde 15 kontenjan artışına gitmesi, bu yıl üniversitelere girecek olan öğrenci sayısını artırdı. YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, yaptığı açıklamada bu yıl üniversitelere 950 bin öğrencinin yerleştirileceğini söyleyince, ÖSS'ye giren öğrenciler rahat bir nefes aldı. Açıklamalara göre iki öğrenciden biri üniversiteye girme şansını yakalayacak. Bütün bu söylenenler artık rekabetin üniversitelerde değil "çok iyi bölümler" için yapılacağını gösteriyor.
Üniversite seçimi yapacak öğrenciler girecekleri bölümleri de derinlemesine incelemek zorunda. Bilindiği gibi birçok üniversitede bazı bölümler çok başarılı grafik çizmekte. Bu bölümlerden mezun olanlar, sektör tarafından o iş için aranan nitelikleri birebir sağladıklarından mezun olur olmaz hatta çoğunluklu okul daha bitmeden işleri hazır bir şekilde hayata atılıyor. Bu nedenle üniversiteden çok, gireceğiniz bölümü seçerken çok dikkatli olmanız gerekir. Tercihleri yaparken dikkat edilmesi gereken daha birçok husus olsa da bu en önemli faktördür.

Deneme tahtasına döndüler
İlköğretimin 6, 7 ve 8. sınıfları için yapılan Seviye Belirleme Sınavları nihayet sona erdi. Deneme tahtasına dönen öğrenciler rahat bir nefes aldı. Sınav soruları velileri ve eğitimcileri hiç tatmin etmedi. Değiştirilen ilköğretim müfredat programına göre öğrencilerin başarıları belirlenecekti. Öğrenciler okulda öğretilen konulardan sınava tabi tutulacaklardı. Fakat beklenen olmadı. Sistem tam oturmadı. Sistemin mimarları yaptıkları değerlendirmelerde bu haliyle sistemin devamının doğru olmayacağını ileri sürüyor. Sınav sayısının ise sistem tam olarak yerleşene kadar azaltılmasını öneriyorlar.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA