Yüksek Öğretim Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan farklı yapıda bir bilim adamı. Kafasına koyduğu projeleri hayata geçirmek için yoğun bir çaba gösteriyor. Bu konuda çağı yakalamak için, dünyayı dolaşarak yenilikler hakkında araştırma yapıyor.
Prof. Özcan; Doğu ve Güneydoğu'da bulunan Üniversitelerin Erzurum'da yaptığı toplantıda üniversitelere yeni düzenleme getirileceğinin sinyalini verdi.
Üniversitelerin yurt, kontenjan, öğretim üyesi gibi çeşitli ve kaçınılmaz sorunları olduğunu, fakat asıl yapılması gerekenin üniversiteleri dünya üniversiteleri haline getirmek olduğunu açıkladı.
Prof. Özcan'ın konuşmasının ana başlıkları ve hedefleri şu şekilde özetlenebilir.
Öncelikle üniversitelerde mükemmeliyet merkezleri kurarak; dünyadaki muadilleri ile yarışır araştırma merkezleri kurmaktan geçiyor. Bu merkezlerde de en doğru ve tarafsız bilimsel çalışmaları yapan öğretim görevlilerinin görevlendirileceğini ekledi.
Bu hedeflerinin üniversiteleri sınıflandırmak olmadığını belirten Özcan; özellikle belirli dallarda çalışma yapan üniversitelere belirli kaynaklar aktarılarak başarıyı yakalama oranlarının daha yüksek olacağı görüşünde. Bu çalışmanın ikinci aşamasını Ulusal Araştırma Merkezi kurmak oluşturuyor.
Prof. Özcan; "Bu merkezler 24 saat açık olacak. En pahalı aletler bu merkezlerde bulunacak. Bilimsel çalışma yapan bilim adamları bu merkezlerde çalışacaklar. Dünyaya ve iş çevrelerine patent satılacak. Böylece üniversiteler kendi kendine yeter hale gelecekler. Aynı durum Singapur'da da var. Domuz gribi için yaptıkları çalışmayı dört günde tamamladılar. Dört gün sonra grip aşısını piyasaya sürdüler. Böyle bir üniversiteye hayran olmamak elde değil. Biz neden böyle olmayalım. TÜBİTAK araştırmaya 600 milyon dolar harcıyor. Singapur ise 13,5 milyar dolar harcıyor. Ama bu harcamaların karşılığını kat kat alıyor." açıklamasında bulundu.
Yapacağı çalışmalar için üniversiteler bünyesindeki çalışma gruplarından bir destek beklediğini belirten Özcan, üniversitelerin bu şekilde başarıyı yakalayacağından emin olduğunu söyledi.
Vakıf üniversiteleri de böyle bir çalışmaya dahil olduğunda, beyin göçünün tersine döneceğini belirtti.
Üniversitelerimizde çok değerli hocaların bulunduğunu, ancak bunlara yeterli çalışma ortamı yaratılmadığı için başarılı olamadıklarını ve onlardan yeterli verim alınamadığını dile getiren Özcan, mükemmeliyet merkezi kurulacak üniversiteler hakkında bilgi vermekten kaçındı.
Verdiği sinyallerle İstanbul Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Yıldız Üniversitesi ve Ortadoğu Teknik Üniversitesi'nin bu çalışmalara öncülük edebileceğini dile getirdi.
Önümüzdeki dönemde üniversiteler arasında yeni bir yarış başlıyor. Bakalım yarışın galibi kim olacak? Dünyanın en iyi üniversiteleri arasına kaç Türk üniversitesi girebilecek?
